Translation of "Duyamadı" in English

Tom, söylenileni duyamadı.

Tom couldn't hear what was being said.

Tom, Mary'yi duyamadı.

Tom couldn't hear Mary.

Ne dediğimi duyamadı.

- She couldn't hear what I was saying.
- She could not hear what I was saying.

Tom'un söylediğini herkes duyamadı.

Not everyone could hear what Tom said.

Leyla silah seslerini duyamadı.

Layla couldn't hear the gunshots.

Ne söylüyor olduğumu duyamadı.

- She couldn't hear what I was saying.
- She could not hear what I was saying.

Tom ne dediğini duyamadı.

Tom couldn't hear what you were saying.

Tom Mary'nin ona söylediğini duyamadı.

Tom couldn't hear what Mary said to him.

Bağırdım ama kimse beni duyamadı.

I screamed, but nobody could hear me.

Sanırım Tom ne dediğini duyamadı.

- I think Tom couldn't hear what you were saying.
- I think that Tom couldn't hear what you were saying.

Çığlık attım ama kimse beni duyamadı.

I screamed but nobody could hear me.

Tom onu duyamadı ama Mary duyabildi.

Tom couldn't hear it, but Mary could.

Tom, Mary ve John'un söylediği bir sözcüğü duyamadı.

Tom couldn't hear a word that Mary and John were saying.

- Tom hiçbir şey duyamadı.
- Tom hiçbir şey işitemedi.

Tom could hear nothing at all.

Tom sesini alçalttı bu yüzden başka hiç kimse duyamadı.

Tom lowered his voice so no one else could hear.

Tom bir an için dinledi ama bir şey duyamadı.

Tom listened for a moment, but couldn't hear anything.