Translation of "Dolmuş" in English

0.090 sec.

Examples of using "Dolmuş" in a sentence and their english translations:

Bunun süresi dolmuş.

This is expired.

O süresi dolmuş süt içti.

She drank the expired milk.

Tom'un kütüphane kartının süresi dolmuş.

Tom's library card is expired.

- Bu makinenin zamanı geçmiş.
- Bu makinenin süresi dolmuş.

This machine has gone out of date.

- Tüm park yerleri dolu.
- Park yapılabilecek bütün yerler dolmuş.

All the parking spots are taken.

Tom 2013'ten beri süresi dolmuş bir vizeyle burada yaşıyor.

Tom has been living here on an expired visa since 2013.

- Modası geçmiş bir şey.
- Eski moda bir şey.
- Miadı dolmuş bir şey.
- Zamanı geçmiş bir şey.

It's obsolete.