Translation of "Yaşıyor" in Dutch

0.009 sec.

Examples of using "Yaşıyor" in a sentence and their dutch translations:

- Nerede yaşıyor?
- O nerede yaşıyor?

- Waar woont hij?
- Waar woont ie?

- Büyükannem köyde yaşıyor.
- Anneannem köyde yaşıyor.
- Babaannem köyde yaşıyor.

Mijn grootmoeder woont op het platteland.

- Babam köyde yaşıyor.
- Babam kırsalda yaşıyor.
- Babam taşrada yaşıyor.

- Mijn vader leeft op de buiten.
- Mijn vader woont op het platteland.

- Babam şehir dışında yaşıyor.
- Babam köyde yaşıyor.
- Babam kırsalda yaşıyor.
- Babam taşrada yaşıyor.

- Mijn vader leeft op de buiten.
- Mijn vader woont op het platteland.

O yaşıyor.

Het leeft!

Türkiye'de yaşıyor.

- Hij woont in Turkije.
- Zij woont in Turkije.

Tom yaşıyor.

Tom overleeft het wel.

- Boston'da yaşıyor.
- O, Boston City'de yaşıyor.

Hij woont in Boston.

- Büyükbaban nerede yaşıyor?
- Deden nerede yaşıyor?

Waar woont je opa?

- Tom Bostonda yaşıyor.
- Tom Boston'da yaşıyor.

Tom woont in Boston.

- Tom tek başına yaşıyor.
- Tom yalnız yaşıyor.

Tom woont alleen.

Yaşıyor ve büyüyor.

geesten waar ik geen deel van uitmaak.

Amcan nerede yaşıyor?

Waar woont je oom?

Onlar orada yaşıyor.

Ze wonen daar.

O kırsalda yaşıyor.

- Ze woont op het platteland.
- Ze woont in het land.

Tom Boston'da yaşıyor.

Tom woont in Boston.

O, Fas'ta yaşıyor.

Hij woont in Marokko.

Tom Galler'de yaşıyor.

Tom woont in Wales.

Tom gecekonduda yaşıyor.

- Tom woont in een sloppenwijk.
- Tom woont in een krottenwijk.

Amcam Almanya'da yaşıyor.

Mijn oom woont in Duitsland.

Tom Gangnam'da yaşıyor.

Tom woont in Gangnam.

Yılan yaşıyor mu?

Leeft die slang?

Tom yakında yaşıyor.

- Tom woont in de buurt.
- Tom woont hier in de buurt.

Prenses gibi yaşıyor.

Ze leeft als een prinses.

Deden nerede yaşıyor?

Waar woont je opa?

Leanne Leicester'de yaşıyor.

Leanne woont in Leicester.

O, Osaka'da yaşıyor.

Hij woont in Osaka.

O, Tokyo'da yaşıyor.

Hij woont in Tokio.

O yakında yaşıyor.

Ze woont vlakbij.

O, köyde yaşıyor.

Ze woont in het dorp.

Sanırım Tom yaşıyor.

Ik denk dat Tom nog leeft.

O, İngiltere'de yaşıyor.

Hij woont in Engeland.

O, Kyoto'da yaşıyor.

Hij woont in Kioto.

Tom kırsalda yaşıyor.

- Tom leeft op het platteland.
- Tom leeft in het land.

Tom burada yaşıyor.

Tom woont hier.

Sylvia, Alsace'ta yaşıyor.

Silvia woont in de Elzas.

Kuzeni Avrupa'da yaşıyor.

Haar neef woont in Europa.

O, Dubai'de yaşıyor.

Zij woont in Dubai.

Tom nerede yaşıyor?

Waar woont Tom?

O Buhara'da yaşıyor.

Hij woont in Buchara.

Tom Avustralya'da yaşıyor.

Tom woont in Australië.

Mary Kahire'de yaşıyor.

Maria woont in Caïro.

O burada yaşıyor.

Hij woont hier.

Çocuklarım Boston'da yaşıyor.

Mijn kinderen wonen in Boston.

Çocuklarım Londra'da yaşıyor.

Mijn kinderen wonen in Londen.

John nerede yaşıyor?

Waar woont John?

Carol, Şikago'da yaşıyor.

Carol woont in Chicago.

O, Roma'da yaşıyor.

Ze woont in Rome.

Büyükannen nerede yaşıyor?

Waar woont je oma?

O yalnız yaşıyor.

Ze woont alleen.

Onlar nerede yaşıyor?

Waar wonen ze?

Elvis Presley yaşıyor!

Elvis Presley leeft!

Ailem Boston'da yaşıyor.

Mijn familie woont in Boston.

Diego Uruguay'da yaşıyor.

Diego woont in Uruguay.

O nerede yaşıyor?

- Waar woont hij?
- Waar woont ie?

- Amcam okulun yakınında yaşıyor.
- Dayım okulun yakınında yaşıyor.

Mijn oom woont in de buurt van de school.

- Annemin tarafından büyükannem, Osaka'da yaşıyor.
- Anneannem Osaka'da yaşıyor.

Mijn oma van mijn moeders kant woont in Osaka.

- O burada mı yaşıyor?
- O burada yaşıyor mu?

Woont hij hier?

- Tom yalnız yaşamaktadır.
- Tom tek başına yaşıyor.
- Tom kendi başına yaşıyor.
- Tom yalnız yaşıyor.

Tom woont alleen.

- Avustralya'da kaç tane insan yaşıyor?
- Avustralya'da kaç kişi yaşıyor?

Hoeveel mensen wonen er in Australië?

- Uyumada problem yaşıyor musun?
- Uyumada sorun yaşıyor musun?
- Uyumada problem yaşıyor musunuz?
- Uyumada sorun yaşıyor musunuz?
- Uyku probleminiz mi var?

- Kan je moeilijk slapen?
- Kunt u moeilijk slapen?

Hatta hâlâ yaşıyor, bakın.

Hij leeft nog, kijk.

Teyzem New York'ta yaşıyor.

Mijn tante woont in New York.

Tom şimdi amcasıyla yaşıyor.

Tom woont nu bij zijn oom.

Smith'ler benim mahallemde yaşıyor.

De familie Smith woont in mijn buurt.

O, dairesinde yalnız yaşıyor.

Hij woont alleen in zijn flat.

Amcam New York'ta yaşıyor.

Mijn oom woont in New York.

Tom ailesiyle birlikte yaşıyor.

Tom woont met zijn familie.

Aşağıdaki odada kim yaşıyor?

Wie woont in de kamer beneden?

Kasabanda kaç kişi yaşıyor.

Hoeveel mensen wonen in jouw stad?

Onlar alt katta yaşıyor.

Ze wonen beneden.

Bizim öğretmen yakında yaşıyor.

- Onze leraar woont vlakbij.
- Onze leraar woont in de buurt.

O burada mı yaşıyor?

Woont hij hier?

O, bir köyde yaşıyor.

Hij woont in een dorp.

Birkaç kızılderili Japonya'da yaşıyor.

Er wonen niet veel Indiërs in Japan.

O, sarı evde yaşıyor.

Hij woont in het gele huis.

O, caddenin karşısında yaşıyor.

- Ze woont aan de andere kant.
- Ze woont hiertegenover.
- Ze woont aan de andere kant van de straat.

O, hendeğin yanında yaşıyor.

Hij woont dicht bij de dijk.

O, hendeğin yakınında yaşıyor.

Zij woont dicht bij de dijk.

Amcam okulun yakınında yaşıyor.

Mijn oom woont in de buurt van de school.

Kocaman bir evde yaşıyor.

Zij woont in een enorm huis.

O okulun çevresinde yaşıyor.

Hij woont in de buurt van de school.

Tom nehrin karşısında yaşıyor.

Tom woont aan de andere kant van de rivier.

Tom şehrin kalbinde yaşıyor.

Tom woont in het hart van de stad.

O, şimdi nerede yaşıyor?

Waar woont ze nu?