Translation of "Dna" in English

Yani DNA genetik kodunuzu.

your DNA genetic code.

Hiçbir DNA kanıtı bulunmadı.

No DNA evidence was found.

Onlar DNA örneğini kaybettiler.

They lost the DNA sample.

DNA toplama tekniklerine ihtiyacınız olmayabilir.

and even paying for the honor of doing it.

DNA örneklerinin saklanmasına izin verilmemelidir.

It shouldn't be permitted to store samples of DNA.

Buradaki DNA Tom'u temize çıkarmıyor.

The DNA here doesn't exonerate Tom.

Sami polise DNA örnekleri sağladı.

Sami provided DNA samples to the police.

- DNA testi onu tüm suçlamalardan temizledi.
- DNA testi onu tüm suçlamalardan kurtardı.

The DNA test cleared him of all charges.

Sadece deride kaydırarak gizlice DNA toplayabilen

to build a device that could surreptitiously collect DNA

DNA bir kan örneğinden elde edilir.

DNA is extracted from a blood sample.

DNA testleri onun masum olduğunu gösterdi.

DNA tests showed he was innocent.

Plazmid ve nükleoit DNA içeren bakteri bileşenleridir.

The plasmid and the nucleoid are bacterial components that contain DNA.

Bir DNA testi onun masum olduğunu gösterdi.

A DNA test showed he was innocent.

Bir DNA testi onun masum olduğunu kanıtladı.

A DNA test proved he was innocent.

Polis dedektifi DNA testi için numuneler toplamaya çalıştı.

The police detective carefully collected samples for DNA testing.

Modern DNA analizleri, ABD'de birçok kişiyi temize çıkardı.

Modern DNA analysis has exonerated many people on death row in the US.

Teğmen Dan Anderson DNA testi için örnekleri dikkatlice topladı.

Lieutenant Dan Anderson carefully collected samples for DNA testing.

DNA dört tane nükleotitten oluşur: A, T, C ve G.

DNA is composed of four nucleotides: A, T, C, and G.

DNA dört tane nükleotitten oluşur: adenin, timin, sitozin ve guanin:

DNA is composed of four nucleotides: adenine, thymine, cytosine and guanine.

Ki bunlar saç kılı, tırnak örnekleri, süt dişi ve DNA içermektedir.

which includes locks of hair, nail clippings, baby teeth and DNA.

Onlar cesedin Tom'a ait olup olmadığını anlamak için bir DNA karşılaştırması yaptılar.

They did a DNA comparison to see if the body was Tom's.

DNA ile ilgili çok sayıda cümle var, ama RNA ile ilgili hiç yok.

There are many sentences about DNA, but none about RNA.