Translation of "Diyeceğim" in English

0.003 sec.

Examples of using "Diyeceğim" in a sentence and their english translations:

Hayır diyeceğim.

I'm going to say no.

Ne diyeceğim?

What am I going to say?

Şimdi, diyeceğim ki,

Now, listen,

Tom'a ne diyeceğim?

What am I going to say to Tom?

Diyeceğim ama hala daha

but still more

100 diyeceğim, ama emin değilim.

I'll say it was 100; I'm not quite sure now.

Ve biliyor musun ne diyeceğim?

And, you know what?

Bak ne diyeceğim? S*ktir et.

You know what? F*ck it.

Dinle beni bak sana ne diyeceğim, yo.

Check this out, yo.

Neredeyse keşke seninle Boston'a gidiyor olsaydım diyeceğim.

- I almost wish I were going to Boston with you.
- I almost wish that I were going to Boston with you.

- Diyeceğim sözleri dinle!
- Söyleyeceklerimi dinle!
- Diyeceklerimi dinle!

Listen to what I will say!

Bak sana ne diyeceğim, Tom, sen onu al.

Tell you what, Tom, you take it.

Bak sana ne diyeceğim, Tom, buna sahip olabilirsin.

Tell you what, Tom, you can have it.

Bakın ne diyeceğim, iç çamaşırımı bir sürü şey için kullandım.

Tell you what, I've used underpants for all sorts of things over the years.

Bakın ne diyeceğim, uzun süre yerin altında kalma konusunda pek iyi değilim.

I'll tell you what, I'm never a great one for being underground for too long.

- Ne biliyorsun, Tom, haklı olabilirsin.
- Biliyor musun Tom, haklı olabilirsin.
- Bak ne diyeceğim Tom, belki de sen haklısındır.

You know what, Tom, you may be right.