Translation of "Dinlerim" in English

0.011 sec.

Examples of using "Dinlerim" in a sentence and their english translations:

Müzik dinlerim.

I listen to music.

Onları dinlerim.

I listen to them.

- Seyrek olarak radyo dinlerim.
- Ayda yılda bir radyo dinlerim.
- Nadiren radyo dinlerim.

- Rarely do I listen to the radio.
- I rarely listen to the radio.
- I seldom listen to the radio.
- I almost never listen to the radio.

Radyoda maç dinlerim

I listen to baseball on the radio;

Nadiren radyo dinlerim.

I rarely listen to the radio.

Bazen caz dinlerim.

I listen to jazz sometimes.

Koşarken müzik dinlerim.

I listen to music while I'm jogging.

Her şeyi dinlerim.

I listen to everything.

Birçok müzik dinlerim.

I listen to a lot of music.

Çalışırken müzik dinlerim.

I listen to music while I work.

Uyumadan önce şarkı dinlerim.

I'll just listen to a song before I go to bed.

Yerinde olsam Tom'u dinlerim.

- I'd listen to Tom if I were you.
- If I were you, I'd listen to Tom.

Her gece radyo dinlerim.

I listen to the radio every night.

Tom'u her zaman dinlerim.

I always listen to Tom.

Her türlü müzik dinlerim.

I listen to all kinds of music.

Yatmadan önce müzik dinlerim.

Before I go to sleep I listen to music.

Transit halindeyken radyo dinlerim.

I listen to the radio while in transit.

Yerinde olsam, onun nasihatını dinlerim.

If I were you, I'd follow his advice.

Üzgün ​​olduğumda bu şarkıyı dinlerim.

I listen to this song when I'm sad.

Akşam yemeğinden sonra radyo dinlerim.

I listen to the radio after dinner.

Yerinde olsam Tom'un tavsiyesini dinlerim.

If I were you, I'd listen to Tom's advice.

Yeinde olsam Tom'un nasihatını dinlerim.

If I were you, I'd follow Tom's advice.

Yatmaya gitmeden önce müzik dinlerim.

Before I go to sleep, I listen to music.

Ben seni her zaman dinlerim.

I always listen to you.

Ben onları her zaman dinlerim.

I always listen to them.

Ben onu her zaman dinlerim.

I always listen to him.

Sık sık hüzünlü müzik dinlerim.

I often listen to sad music.

Çalıştığım zaman kulaklıkla müzik dinlerim.

When I study, I listen to music with earphones.

Ben nadiren evde müzik dinlerim.

I seldom listen to music at home.

Ben sık sık caz dinlerim.

I often listen to jazz.

Ben sadece klasik müzik dinlerim.

I only listen to classical music.

Ben bütün gün müzik dinlerim.

I listen to music all day long.

Ben her zaman bu şarkıyı dinlerim.

I always listen to this song.

Ben sık sık hüzünlü şarkılar dinlerim.

I often listen to sad songs.

Müzikten hoşlanırım ve her gün dinlerim.

I like music, and I listen to it every day.

Ben ders çalışırken sık sık müzik dinlerim.

I often listen to music while I'm studying.

Rahatlamak için sık sık rahatlatıcı müzik dinlerim.

I often listen to soothing music in order to relax.

- Müzik dinliyorum.
- Müzik dinlerim.
- Ben müzik dinliyorum.

- I listen to music.
- I'm listening to music.

Ben araba sürerken sadece heavy metal dinlerim.

I only listen to heavy metal when I'm driving.

Sözlerine katılmıyor olabilirim ama seni sonuna kadar dinlerim.

I may disagree with your words but I hear you out.

- Sen konuş, ben dinleyeyim.
- Sen konuş, ben dinlerim.

You talk, I'll listen.

Tom'un söylemek zorunda olduğu bir şeyi her zaman dinlerim.

I always listen to anything Tom has to say.

"Hiç radyo dinler misin?" "Evet, araba sürerken radyo dinlerim. "

"Do you ever listen to the radio? "Yes, I listen to the radio when I'm driving."