Translation of "Düşünceleri" in English

0.004 sec.

Examples of using "Düşünceleri" in a sentence and their english translations:

Düşünceleri okuyabilirim.

I can read thoughts.

O, düşünceleri okuyabilir.

He can read thoughts.

Düşünceleri nasıl okuyabilirsin?

How can you read thoughts?

O, garip düşünceleri düşünüyordu.

He was thinking strange thoughts.

Kelimeler düşünceleri ifade eder.

Words express thoughts.

O, intihar düşünceleri taşıyor.

She's having suicidal thoughts.

Sami'nin anormal düşünceleri vardı.

Sami had deviant thoughts.

- Fadıl'ın ikincil düşünceleri vardı.
- Fadıl'ın sonradan akla gelen düşünceleri vardı.

Fadil had second thoughts.

Salakça düşünceleri ve inanışları yüzünden

because of their silly thoughts and beliefs

Ve genel geçer düşünceleri çürüttü.

about biblical history.

Böyle aptalca düşünceleri kafana sokma.

Don't put such silly thoughts into his head.

İnsanların yarın farklı düşünceleri olacak.

People tomorrow will have different ideas.

Bu safça düşünceleri kafandan at.

Get all those naive ideas out of your head.

Onun düşünceleri burada çok önemsenmez.

Her opinions don't carry much weight around here.

Çalışırken ekip çalışmasının, düşünceleri ifade etmenin

I though about the need for team work on the fly,

Sadece bütün bu düşünceleri kafamdan çıkaramıyorum.

I just can't drive all of these thoughts out of my head.

Tom ve Mary'nin farklı düşünceleri vardı.

Tom and Mary had different ideas.

Biz eskileri değil, yeni düşünceleri istiyoruz.

We want new ideas, not old ones.

- Tom'un fikirleri düşünceliydi.
- Tom'un düşünceleri anlayışlıydı.

Tom's ideas were thoughtful.

Tom başka düşünceleri olduğunu iddia ediyor.

- Tom claims he had second thoughts.
- Tom claims that he had second thoughts.

Kötü düşünceleri kahramanlık gibi tasvir etmeye eğilimliyiz.

we do tend to paint villainous ideas as heroic.

Aslında, belirli düşünceleri ne kadar baskılamaya çalışırsanız

In fact, the more you try to suppress certain thoughts from your mind,

- Her zamanki gibi, düşünceleri son derece akademik idi.
- Her zaman olduğu gibi düşünceleri son derece akademikti.

As usual, his thoughts were extremely academic.

Ve bu düşünceleri değiştirme konusunda bir anlayış kazanmaktı.

negative patterns and how to change them;

Ancak paniklediği belli olan parsın başka düşünceleri var.

But the leopard, clearly panicked, has other ideas.

Benim için düşünceleri sözcükler aracılığıyla ifade etmek zordur.

It's hard for me to express ideas through words.

Kötü hava nedeniyle, şehir gezisi düşünceleri terk edildi.

Because of the bad weather, any thought of sight-seeing in the city was abandoned.

Tom Mary'ye oğlunun terbiyesiz düşünceleri için özür diledi.

Tom apologized to Mary for his son's impolite remarks.

- Tom yapıcı fikirlere sahiptir.
- Tom'un yapıcı düşünceleri var.

Tom has constructive ideas.

- Sami'nin başka fikirleri vardı.
- Sami'nin başka düşünceleri vardı.

Sami had other ideas.

Onun fikir ve düşünceleri hayata bakış açımı değiştirdi.

His opinions and ideas changed my perspective on life.

Sami'nin İslam ve Müslümanlar konusunda kötü düşünceleri hiç olmamıştı.

Sami never had bad thoughts about Islam or Muslims.

Kırmızı takım ya da mavi takım hakkında bulundurduğumuz düşünceleri öğretiyoruz.

the thoughts that we entertain about the red team or the blue team.

Ve ayrıca eski bir tatile ait anı ve düşünceleri anımsatmaktadır,

and that further evokes thoughts and memories of a past vacation,

- Günümüz insanları daha değişik düşünüyor.
- Çağımız insanlarının düşünceleri daha farklı.

People today think differently.

- Tom'un bazı iyi fikirleri vardı.
- Tom'un bazı iyi düşünceleri vardı.

Tom had some good ideas.

Hisleri, görüntüleri, düşünceleri ya da anıları iletmeyen müzik sadece arka fon gürültüsüdür.

Music that doesn't transmit feelings, images, thoughts, or memories is just background noise.

Arkadaşımın karanlık ve intihara eğilimli düşünceleri var ve ona nasıl yardım edeceğimi bilmiyorum.

My friend has dark and suicidal thoughts and I don't know how I can help her.

- Onların fikirleri bizim için tamamen yabancı görünüyor.
- Onların düşünceleri bize tamamen yabancı görünüyor.

Their ideas seem totally alien to us.

- Yaşamımda dizginleri ele almam için bu gereksiz algılardan kurtulmam lazım.
- Hayatı son sürat yaşamam için bu faydasız düşünceleri bırakmam gerek.

I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.