Translation of "Anahtar" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Anahtar" in a sentence and their japanese translations:

Anahtar nerede?

鍵はどこだろう?

Anahtar yakalamıyor.

鍵がかからない。

Anahtar kapalı.

スイッチは切れている。

- Aradığın anahtar bu mudur.
- Aradığın anahtar bu mu?
- Aradığınız anahtar bu mu?
- Aradığın anahtar bu mudur?
- Bu mu aradığın anahtar?
- Aradığınız anahtar bu mudur?
- Bu mu senin aradığın anahtar?
- Senin aradığın anahtar bu mu?
- Sizin aradığınız anahtar bu mu?
- Senin aradığın anahtar bu mudur?
- Sizin aradığınız anahtar bu mudur?
- Aramakta olduğun anahtar bu mu?

- これはあなたの探している鍵ですか。
- 探してる鍵って、これ?

Anahtar sözcük eşitliktir.

その中心的な言葉は「平等」である。

Anahtar masanın üstünde.

その鍵は机の上にある。

Anahtar odada bırakıldı.

鍵を部屋のなかに置いてきた。

Maalesef bu anahtar uymaz.

この鍵は合わないのですが。

Anahtar için ceplerini aradı.

彼女はキーを探してポケットをさぐった。

Bu Aradığınız anahtar mı?

あれが貴方の探している鍵ですか?

Anahtar için çekmeceyi aradım.

鍵を求めて机の中を捜した。

Anahtar olmadan odaya giremezdi.

鍵がなかったら、彼女はその部屋に入れなかっただろう。

Bu anahtar ne içindir?

このキーは何の為の物ですか。

Bu anahtar kilide girmez.

このかぎは錠の中に入らない。

- O, anahtar için cebini araştırdı.
- O, anahtar için cebini aradı.

彼は鍵がないかとポケットの中をさがした。

Orta nokta hikâyenin anahtar olayıdır

「中間」は物語のキーポイントです

Masanın üzerinde bir anahtar vardır.

机の上に鍵がある。

Kayıp anahtar için odayı aradı.

彼はなくした鍵を捜して部屋を調べた。

Paltosunun cebinden bir anahtar çıkardı.

彼は上着のポケットからカギを取り出した。

Bu o kapıyı açan anahtar.

これがあの扉を開けた鍵です。

Amcanın aradığı anahtar bu mudur?

これはあなたのおじさんが探している鍵ですか。

İşte anahtar ve işte sözleşme.

これがキー、これが、契約書です。

John cebinden bir anahtar çıkardı.

ジョンはポケットから鍵を取り出した。

Eve vardığımda anahtar çoktan çalınmıştı.

僕が家に着いたときにはすでに鍵が盗まれていました。

Pepperberg "Kaç tane anahtar?" diye sordu.

「鍵はいくつある?」とペパーバーグが聞く。

Japonya dünya ekonomisinde anahtar bir rol oynar.

日本は、世界経済の中で主な役割を果たしている。

O odada eski bir paslı anahtar buldum.

その部屋で古びた錆だらけの鍵を見つけました。

Oda 360 için bir yedek anahtar alabilir miyim?

360号室の合い鍵を貸していただきませんか。

Hayır, kaç tane oyuncak değil, kaç tane anahtar?

いいえ、おもちゃがいくつあるかじゃなくて、鍵がいくつあるかなのよ。

Egzersizin iyi sağlık için bir anahtar olduğunu unutma eğilimindeyiz.

運動が健康の鍵であるのを私たちはとかく忘れがちだ。

Buraya gelmeden önce buraya gelme ihtimaline karşı, yanımdaki kapı komşuma bir anahtar bırakacağım.

あなたが先に帰ってくるといけないので、お隣に鍵を預けておきます。

Yeni bir cümle eklemeden önce lütfen cümlelerinizin anahtar kelimeleri arayarak yeni kelime haznesi getirdiğini kontrol edin.

新しい文を追加するまえに、その文によって当サイトに新しい語彙がもたらされるかどうか、キーワード検索してご確認ください。