Translation of "Bahçesinde" in English

- Hayvanat bahçesinde çalışıyorum.
- Hayvanat bahçesinde çalışırım.

I work at the zoo.

- Bahçesinde domates yetiştirir.
- Bahçesinde kızanak yetiştirir.

She grows tomatoes in her garden.

Bahçesinde domates yetiştirir.

She grows tomatoes in her garden.

Hayvanat bahçesinde çalışıyorum.

I work at a zoo.

Tom bahçesinde çalışıyor.

Tom is working in his garden.

Hayvanat bahçesinde çalışırım.

I work at the zoo.

Bahçesinde patates yetiştirdi.

He grew potatoes in his garden.

Bahçesinde sebze yetişiriyor.

He grows vegetables in his garden.

O, bahçesinde domates yetiştirir.

He grows tomatoes in his garden.

O bahçesinde sebzeler ekti.

She sowed vegetables in her garden.

Tom bahçesinde domates yetiştirir.

Tom grows tomatoes in his garden.

Çocuklar okul bahçesinde oynuyorlardı.

The kids were playing in the schoolyard.

Annem bahçesinde çiçekler yetiştirir.

My mother grows flowers in her garden.

Teyzem bahçesinde domates yetiştirir.

My aunt grows tomatoes in her garden.

Hayvanat bahçesinde maymunlar gördük.

- We saw the monkey at the zoo.
- We saw monkeys at the zoo.

Bir hayvanat bahçesinde çalışıyorum.

I work at a zoo.

Tom okul bahçesinde bayıldı.

Tom fainted on the school playground.

Küçük oğlan hayvanat bahçesinde.

The little boy is at the zoo.

Tom bahçesinde çilek yetiştirir.

Tom grows strawberries in his garden.

Yanni bahçesinde kamp kurdu.

Yanni camped in his yard.

Çocuk hayvanat bahçesinde hiç bulunmadı.

The boy has never been to the zoo.

Çocuklar ev bahçesinde oyun oynuyorlar.

The children are playing in the house yard.

Bahçıvan bahçesinde dökülmüş yaprakları yakıyor.

The gardener is burning dead leaves in the backyard.

Bir hayvanat bahçesinde hiç bulunmadım.

I've never been to a zoo.

Okul bahçesinde bazı öğrenciler var.

There are some students in the schoolyard.

Hayvanat bahçesinde bir suaygırı gördüm.

- I saw a hippo at the zoo.
- I saw a hippopotamus at the zoo.

Tom, Mary'yi ​​bahçesinde çalışırken gördü.

Tom saw Mary working in her garden.

Tom arka bahçesinde gül yetiştiriyordu.

Tom grew roses in his backyard.

Hayvanat bahçesinde bir devekuşu gördüm.

I have seen an ostrich at the zoo.

- Tom arka bahçesinde birkaç tavşan gördü.
- Tom arka bahçesinde bazı tavşanlar gördü.

Tom saw some rabbits in his backyard.

Hayvanat bahçesinde bazı garip hayvanlar var.

There are some strange animals in the zoo.

Bu hayvanat bahçesinde panda var mı?

Is there a panda in this zoo?

Tom hayvanat bahçesinde zaman geçirmeyi severdi.

Tom used to love to spend time at the zoo.

Okul bahçesinde kaç tane kuş vardır?

How many birds are there in the garden of the school?

Hayvanat bahçesinde mükemmel bir zaman geçirdik.

We had an awesome time at the zoo.

Tom arka bahçesinde bir çukur kazdı.

Tom dug a hole in the backyard.

Botanik bahçesinde birçok sıradışı bitki gördük.

- We found many strange plants in a botanical garden.
- We saw many unusual plants in the botanical garden.

Hayvanat bahçesinde bir su aygırı gördüm.

I saw a hippopotamus at the zoo.

Tom bahçesinde domates ve marul yetiştirir.

Tom grows tomatoes and lettuce in his garden.

Onlar hayvanat bahçesinde birçok hayvan bakıyorlar.

They keep a lot of animals in the zoo.

Tom ve Mary botanik bahçesinde yürüdü.

Tom and Mary walked through the arboretum.

Belki birkaçınız hayvanat bahçesinde pandalar gördü.

Maybe a few of you have seen pandas in the zoo.

Tom'un bahçesinde üç elma ağacı var.

Tom has three apple trees in his yard.

Tom bahçesinde bazı çiçek tohumları ekti.

Tom planted some flower seeds in his garden.

Hayvanat bahçesinde harika bir gün geçirdik.

We had a great day at the zoo.

Tom arka bahçesinde bir çukur açtı.

Tom dug a hole in his backyard.

Tom, bahçesinde bir hedge labirentine sahiptir.

Tom has a hedge maze in his garden.

Hayvanat bahçesinde iki tane okapi var.

There are two okapi in the zoo.

Leyla arka bahçesinde bir ceset buldu.

Layla found a dead body in her backyard.

Belki Tom hayvanat bahçesinde iş bulabilir.

Maybe Tom can get a job at the zoo.

Tom arka bahçesinde bir tavşan gördü.

Tom saw a rabbit in his backyard.

Tom ön bahçesinde bir ağacı kesti.

Tom cut down a tree in his front yard.

Tom hayvanat bahçesinde bir aslan gördü.

Tom saw a lion at the zoo.

Tom'un arka bahçesinde şeftali ağacı var.

Tom has a peach tree in his backyard.

Tom arka bahçesinde neden çukur kazıyor?

Why has Tom been digging holes in his backyard?

Hayvanat bahçesinde çok sayıda hayvan türü var.

There are many kinds of animals in the zoo.

Hayvanat bahçesinde çok sayıda hayvan var mıdır?

Are there many animals in the zoo?

O hayvanat bahçesinde bazı tuhaf hayvanlar var.

There are some strange animals in that zoo.

Tom parasını arka bahçesinde bir yere gömdü.

Tom buried his money somewhere in his backyard.

Bu hayvanat bahçesinde bir dükkan var mı?

Is there a shop at this zoo?

Bu hayvanat bahçesinde bir akvaryum var mı?

Is there an aquarium at this zoo?

Bu hayvanat bahçesinde kaç tane panda var?

How many pandas are there in this zoo?

Tom hapishane bahçesinde bir çatalla John'a saldırdı.

Tom attacked John with a fork in the prison yard.

Zebralar ve zürafalar bir hayvanat bahçesinde bulunurlar.

Zebras and giraffes are found at a zoo.

Tom bahçesinde gizli bir yedek anahtar bulundurur.

Tom keeps a spare key hidden in his garden.

Tom'un arka bahçesinde bir pizza fırını var.

Tom has a pizza oven in his backyard.

Bir çocukken dedemin bahçesinde şeftali toplamayı severdim.

As a child, I loved picking peaches in my grandfather's garden.

Tom arka bahçesinde büyük bir çukur kazdı.

Tom dug a big hole in his backyard.

Fadıl arka bahçesinde bir oyuncak araba buldu.

Fadil found a toy car in his backyard.

Tom arka bahçesinde ilginç bir şey buldu.

Tom found something interesting in his backyard.

Tom'un arka bahçesinde bir köpek kulübesi var.

There's a doghouse in Tom's backyard.

Belki Tom hayvanat bahçesinde bir iş bulabilir.

Perhaps Tom can get a job at the zoo.

Tom arka bahçesinde bazı altın paralar buldu.

Tom found some gold coins in his backyard.

Sami arka bahçesinde gömülmüş bir ceset buldu.

Sami found a body buried in his backyard.

Tom arka bahçesinde eski madenî paralar buldu.

Tom found some old coins in his backyard.

Tom'un arka bahçesinde bir limon ağacı var.

Tom has a lemon tree in his backyard.

Tom bütün hafta sonunu bahçesinde çalışarak geçirdi.

Tom spent the whole weekend working in his garden.

Yağmur, çocukların okul bahçesinde beyzbol oynamalarına engel oldu.

The rain prevented the boys from playing baseball on the playground.

Botanik bahçesinde, birçok aromatik ve şifalı otlar vardır.

In the botanical garden, there are many aromatic and medicinal herbs.

Biz bir botanik bahçesinde çok tuhaf bitkiler bulduk.

We found many strange plants in a botanical garden.

Yarın hepinizin hayvanat bahçesinde iyi zaman geçireceğinizden eminim.

I'm sure you'll all have a good time at the zoo tomorrow.

Dan, Linda'nın bahçesinde bir yığın kirli elbise buldu.

Dan discovered a pile of dirty clothes in Linda's backyard.

Mary sakin bir göle yakın bahçesinde dinlenmeyi seviyor.

Mary likes to relax in her garden by a quiet lake.

Tom ön bahçesinde üç tane elma ağacı dikti.

Tom planted three apple trees in his front yard.

Tom arka bahçesinde üç tane altın para buldu.

Tom found three gold coins in his backyard.

Tom'un arka bahçesinde küçük bir şeftali ağacı var.

Tom has a small peach tree in his backyard.

Onların Ueno Hayvanat bahçesinde bir pandası var mı, unutuyorum.

I forget, do they have a panda at the Ueno Zoo?

Hayvanat bahçesinde daha önce adını bile duymadığım hayvanlar gördüm.

At the zoo, I saw animals that I'd never even heard of before.

- Tom ormanda kayboldu ve kendini birinin arka bahçesinde buluverdi.
- Tom ağaçlık alanda yolunu kaybedip kendini bir evin arka bahçesinde buldu.

Tom got lost in the woods and ended up in someone's backyard.

Tom ve Mary hayvanat bahçesinde birlikte keyifli bir gün geçirdi.

Tom and Mary had an enjoyable day together at the zoo.

Tom, Mary'nin ona verdiği kürekle arka bahçesinde bir çukur kazdı.

Tom dug a hole in his backyard with the shovel Mary had given him.

Bu çaya benzer bir şeyin kokusunu son kez hayvanat bahçesinde zürafa evinde kokladım.

The last time that I smelled something similar to this tea was in the giraffe house at the zoo.

- Tom arka bahçesinde bir eskimo kulübesi inşa etti.
- Tom arka bahçesine bir iglo kurdu.

Tom built an igloo in his backyard.

O hayvanat bahçesinde bir kar leoparı olduğuna hâlâ inanamıyorum. Onların tehlike altındaki bir tür olduğunu düşünüyordum.

I still can't believe they had a snow leopard in that zoo. I thought they were an endangered species.

İsveç'in üçüncü büyük kenti olan Malmö'deki bir sera bahçesinde iki metre uzunluğundaki canlı bir timsah bulundu.

A two-meter-long live crocodile has been found in a garden greenhouse in Sweden's third largest city, Malmö.

Bir hayvanın bir hayvanat bahçesinde rahat bir hayat yaşaması vahşi doğada bir vahşi hayvan tarafından parçalanmasından daha iyidir.

It is better for an animal to live a comfortable life in a zoo than to be torn apart by a predator in the wild.