Translation of "Belirler" in English

Doz zehiri belirler.

The dose makes the poison.

Burada kuralları kim belirler?

Who sets the rules here?

Büyüdüğün çevre senin karakterini belirler

the environment you grew determines your character

Hedefler sizin ne olacağınızı belirler.

Goals determine what you are going to be.

Sesin geldiği noktayı... ...ölümcül tutarlılıkla belirler.

Pinpointing the source of a sound with deadly accuracy.

Yarasalar, burunlarının etrafındaki ısı algılayıcılarla hedef belirler.

The bats use heat sensors around their noses to choose the target.

Dil, bir insanın dünya görüşünü önemli ölçüde belirler.

Language determines a person's world view to a considerable extent.

Evi görebilmem için yakında bir tarih belirler misin?

Could you set a date soon so I can see the house?

Bu okul öğrenciler için yüksek ahlaki standartları belirler.

This school sets high moral standards for pupils.

Uzmanlardan oluşan bir komite parayı nasıl tahsis edeceğini belirler.

A committee of experts determines how to allocate the money.

Ay döngüsü, geceleyin denizde yaşanan pek çok dramın ritmini belirler.

The lunar cycle determines the rhythm of the many dramas in the sea at night.

Bu durum da pek çok deniz canlısının hayatındaki kilit olayları belirler.

Which in turn dictate key events in many marine creatures' lives.