Translation of "Bayılıyor" in English

Futbola bayılıyor.

She adores soccer.

Sörf yapmaya bayılıyor.

He is really crazy about surfing.

O, tenise bayılıyor.

She's crazy about tennis.

Tom tekrar bayılıyor.

Tom is passed out again.

O hep bayılıyor.

She faints all the time.

- Tom bilincini kaybediyor.
- Tom bayılıyor.

Tom is losing consciousness.

Tom Mary'ye bayılıyor, değil mi?

Tom is crazy about Mary, isn't he?

Yılanlar, aklınıza ne gelirse. Buraya bayılıyor olmalılar.

Snakes, you name it. They're gonna love it here.

- Tom sana bayılıyor.
- Tom sana divane oluyor.

Tom is crazy about you.

- Tom ve Mary birbirlerine deli oluyor.
- Tom ve Mary birbirlerine bayılıyor.
- Tom ve Mary birbirlerine divane oluyor.

Tom and Mary are crazy about each other.