Translation of "Yılanlar" in English

0.007 sec.

Examples of using "Yılanlar" in a sentence and their english translations:

Ve yılanlar.

And snakes.

Yılanlar sürüngendirler.

Snakes are reptiles.

Bazı yılanlar zehirlidir.

- Some snakes are poisonous.
- Some snakes are venomous.

Amazon'da yılanlar var.

There are snakes in the Amazon.

Bazı yılanlar tehlikelidir.

Some snakes are dangerous.

Yılanlar soğukkanlı yaratıklardır.

Snakes are cold-blooded creatures.

Yılanlar beni korkutuyor.

Snakes terrify me.

Yılanlar asla sevmediğim hayvanlardır.

Snakes are animals I don't like in the least.

Yılanlar sizi korkutuyor mu?

Do snakes scare you?

Bu yılanlar son derece tehlikeli.

Those snakes are extremely dangerous.

Bu adada büyük yılanlar var.

There are huge snakes on this island.

Zehirli yılanlar bizim yerimizde yaşamaz.

Venomous snakes don't live in our place.

Bu ormanda dev yılanlar vardır.

There are giant snakes in this forest.

Yılanlar sizi rahatsız eder mi?

Do snakes bother you?

Yılanlar her yıl derilerini değiştirir.

Snakes shed their skin every year.

O, yılanlar gibi, garip hayvanlardan hoşlanıyor.

It likes strange animals, like snakes.

O, garip hayvanları sever, örneğin yılanlar.

He likes strange animals, such as snakes.

O yılanlar gibi garip hayvanları seviyor.

- He likes strange animals, such as snakes.
- He likes strange animals, like snakes.

O, yılanlar gibi, garip hayvanları seviyor.

She likes strange animals, like snakes.

Timsahlar, yılanlar, kertenkeleler ve kaplumbağalar sürüngendirler.

Crocodiles, snakes, lizards and turtles are reptiles.

Yılanlar, aklınıza ne gelirse. Buraya bayılıyor olmalılar.

Snakes, you name it. They're gonna love it here.

O, örneğin yılanlar gibi garip hayvanları seviyor.

He likes strange animals such as snakes, for example.

Dikkat et. Çıngıraklı yılanlar ve akrepler var.

Watch out. There are rattlesnakes and scorpions.

Hatta zehirli yılanlar sadece tehdit edildiklerini hissederlerse saldırırlar.

Even poisonous snakes will only attack if they feel threatened.

Yılanlar başka bir gezegenden gelen uzaylılar gibi görünüyor.

Eels look like aliens from another planet.

Muhtemelen yılanlar ve diğer şeyler için iyi bir yerdir.

Probably a good place for snakes and you name it.

Bazı yılanlar zehirli ama ben hâlâ onların hepsinden korkuyorum.

Some snakes are venimous but I still fear all of them.

Sülükler, yılanlar ve sivrisineklerle, işgalci herhangi bir ordu için iyi doğal caydırıcılar.

with leeches, snakes and mosquitoes, good natural deterrents for any invading army.

Yılanlar için ne derler bilirsiniz, eğer başını kontrol ederseniz gövdeyi de kontrol edersiniz.

You know, they always say with snakes, if you control the head, you control the body.

- O, garip hayvanları sever, örneğin yılanlar.
- O acayip hayvanları sever, örnek olarak yılan gibi.

He likes strange animals, things like snakes, for example.