Translation of "Oluyor" in Korean

0.012 sec.

Examples of using "Oluyor" in a sentence and their korean translations:

Neler oluyor?

어떻게 된 거죠?

İşlevi azalmış oluyor.

무력화 시키는 중입니다.

Birazcık zor oluyor.

조금 힘듭니다

Güzel şeyler oluyor.

놀라운 일들이 생깁니다.

Pekâlâ, geç oluyor.

자, 시간이 늦었네요

Gerçekten öyle oluyor.

그리고 실제 그렇습니다.

Neden böyle oluyor?

그럼 왜 일어나는 것일까요?

"Tanrım, neler oluyor?"

‎이게 웬일인가 싶었죠

Top böyle yok oluyor

이 공은 이렇게 사라지고요.

Peki neden böyle oluyor?

왜 그럴까요?

Böyle bir şey oluyor.

이런 내용입니다.

Ve de ekonomik oluyor.

돈도 절약할 수 있습니다.

Her şey yolunda oluyor.

‎온 세상이 평온해지죠

Aslında, günümüzde bu zaten oluyor.

사실 이는 이미 일어나고 있습니다.

Bu buzla temasıma engel oluyor

이러면 찬 얼음에 몸이 닿지 않고

Görmesi de çok güzel oluyor.

그리고 보기에 아주 멋지죠

Burada, geçicilik yeni kalıcılık oluyor.

일시성은 새로운 영구성이 되고 있습니다.

O ilk hafta içinde oluyor.

1주일 안에 발생하죠.

Uygulamada bu nasıl oluyor peki?

자 그럼 실제 상황에서는 어떨까요?

Bu nasıl mümkün oluyor peki?

어떻게 이런 일이 가능한 걸까요?

Bu da şu demek oluyor,

노동과 관련 있다는 것은

Hatta bazen şiddete sebep oluyor.

심할 경우 폭력으로까지 이어집니다.

çok kısıtlı deneyimlerimiz oluyor genelde.

만약 터번을 쓰는 사람 한 명이 아니라 백명을 만나본 경험이 있다면

Bu neden böyle oluyor, diye düşündüm.

왜 이런 일이 일어나는 걸까? 라고 생각했습니다

Yüzücülerin çoğu zaman boğulmasına sebep oluyor.

수영하는 사람들을 의도치 않게 익사시키죠

Sihir burada, bu kamera sisteminde oluyor.

여기 카메라 시스템에 그 비밀이 있습니다.

Balık stoklarında çöküşü önlemeye yardımcı oluyor

어류 자원이 무너지는 것을 예방하고,

Dolunayın ışığı çitaların avlanmasına yardımcı oluyor.

‎보름달의 빛은 ‎치타의 사냥에 도움이 됩니다

Baloncuklar, ışıkların altında yol gösterici oluyor.

‎빛을 받으면 ‎거품이 신호기처럼 작용해서

Yeni bir alana yayılmasına neden oluyor.

새로운 곳으로 퍼져나가게 합니다.

Bu, uzun zamandır sosyal ilişkilerde size oluyor.

이 일은 당신의 사회생활에서 지속적으로 일어났던 일이에요.

Egosu da bir o kadar zayıf oluyor.

더 약한 자아를 갖게됩니다.

Pekâlâ, artık geç oluyor, sığınağı düşünmemiz gerek.

자, 이제 어두워지니 피난처를 생각해야겠죠

Pekâlâ, artık geç oluyor. Sığınağı düşünmemiz gerek.

자, 이제 어두워지니 피난처를 생각해야겠죠

Ve riskli davranışların kurbanı olmalarına neden oluyor.

위험한 행동에 쉽게 빠집니다.

Işin kolay ve güvenli kısımlarına dâhil oluyor

쉽고 안전한 부분으로부터 조금씩 참여하다가

Bu demek oluyor ki 240 milyon insan,

그것이 의미하는 바는.. 2.4억 명의 사람들.

Bir bağışçı ile oturduğumda şöyle bir şey oluyor.

제가 기부자와 만나면 이런 상황이 연출됩니다.

...Dünya'nın en büyülü gecelerine sahne oluyor. DÜNYA'DA GECE

‎지구상에서 ‎가장 환상적인 밤이 펼쳐집니다

Burada buz tabakası altında tabanda genellikle su oluyor.

이런 곳에는 빙상 아래 물이 있는 경우가 대부분입니다.

Bu da demek oluyor ki hiç çim mevcut değildi.

이 말은 풀이 없었다는 뜻입니다.

İçindeki Contractin A kasılmaya, Peditoksin ise kıvranmaya sebep oluyor.

발작을 일으키는 수축소 A와 경련의 원인인 단백질 독소로

Ve bu da orman tahribine dayalı salınımlara neden oluyor.

사막화로 인한 온실가스가 배출되는 이유죠.

Dünya genelinde ve zaman içerisinde bireysel seviyede neler oluyor?

개인 차원의 일들이 시간이 지나며 세계적으로 영향을 미치게 되는 거죠.

üstelik bu hapis cezası üç kat daha uzun oluyor.

징역 기간은 3배가 더 깁니다.

O ortamla aranda hiçbir engel bulunmaması çok yardımcı oluyor.

‎바다와 나 사이의 ‎장애물을 없애는 편이 좋죠

Ben her gün koşuya çıkıp düşüncelerimi serbest bıraktığımda oluyor.

제게, 그것은 일상입니다. 그냥 달리기 하러 나가고 제 마음이 쉬게 내버려 두는것이죠.

Aslında ağır astımlı hastam sessizken daha çok risk altında oluyor.

사실 심각한 천식 환자는 가장 위험할 때 조용합니다.

Bu yalnızlık biçiminin üstesinden gelmesi için ilk adım atılmış oluyor.

이런 형태의 외로움을 극복해 나갈 첫 걸음을 딛게 된거죠.

Basitçe demek oluyor ki eğer siz yılda 50.000 dolar kazanıyorken

그것은 여러분이 5만달러의 연봉을 받고

Bu da demek oluyor ki sadece bu sesi çıkarmak için

1초에 120번 정도 충돌한다는 의미입니다.

Ve bu da demek oluyor ki dünyanın her yanından isteyen herkes

이 말은 세계 곳곳에 있는 누구나

Çağrı ne kadar belirgin olursa hedefi bulması o kadar kolay oluyor.

‎더 독특한 소리를 낼수록 ‎표적이 되기 쉽습니다

Ve sıra dışı, titrek, dalgalı, elbiseli ve yaşlı bir kadın oluyor.

‎긴 드레스 입은 할머니처럼 ‎희한하게 기우뚱거리죠

30 santimlik cetvel boyundaki bir engerek nasıl oluyor da böyle kaos yaratıyor?

어떻게 이 30cm 길이의 독사가 이런 결과를 초래한 걸까요?

Her gece Mumbai'nin arka sokakları ölümcül bir kedi fare oyununa sahne oluyor.

‎밤마다 뭄바이의 뒷골목에선 ‎목숨을 걸고 쫓고 쫓기는 ‎추격전이 펼쳐집니다

Şehir ışıkları gece gökyüzünü aydınlığa boğduğundan hayvanlar, yıldızlara bakarak yol bulamaz oluyor.

‎도시의 불빛이 ‎밤하늘을 압도하면서 ‎동물들은 더 이상 별을 보고 ‎방향을 읽을 수 없게 됐습니다

O hayvanla temas edince bir şeyler oluyor. Ama bir noktada nefes alman gerek.

‎동물과 접촉하면 ‎특별한 일이 벌어져요 ‎그래도 때가 되면 숨은 쉬어야죠