Translation of "Bastırmaya" in English

0.005 sec.

Examples of using "Bastırmaya" in a sentence and their english translations:

Bastırmaya devam ettim.

I kept pushing.

O, öfkesini bastırmaya çalıştı.

He tried to restrain his anger.

Tom bir gülümsemeyi bastırmaya çalışıyor.

Tom is trying to suppress a smile.

Tom değişim için bastırmaya başladı.

Tom began to press for change.

Onun yeni saç stilini gördüğümde kahkahamı bastırmaya çalıştım.

When I saw his new hairstyle I tried hard to suppress my laughter.

Kampanyada önemli bir rol oynadı, Kahire'deki isyanı bastırmaya yardım etti ...

He played a prominent role in the campaign,  helping to suppress the revolt in Cairo…