Translation of "Bar" in English

Bar meşgul.

The bar is busy.

Bar kapalı.

The bar is closed.

Bar kalabalık.

The bar is crowded.

Bar nerede?

Where is the bar?

Bar açık mı?

Is the bar open yet?

Bar çok kalabalıktı.

The bar was very crowded.

Bar zemin katta.

The bar is on the ground floor.

- Dün felekten bir gece çaldık.
- Bar bar gezdik.

Yesterday we painted the town red.

Tom bar fedailiği yapıyor.

Tom works as a bouncer.

Bar her zaman açık.

The bar is always open.

Bar biraz sonra kapanıyor.

The bar is closing soon.

Bar tıka bas doluydu.

The bar was packed.

Burası berbat bir bar.

This is a shitty bar.

Bay Nakamura Tokyo'da o bar senin bu bar benim gezdi.

- Mr Nakamura went bar hopping in Tokyo.
- Mr. Nakamura went bar hopping in Tokyo.

Bar sabah altıya kadar açık.

The bar is open until six in the morning.

Bar bu akşam oldukça yoğundu.

The bar is fairly busy this evening.

Bu ilk biramı içtiğim bar.

This is the bar where I drank my first beer.

Chuck'ın Bar and Grill'inde çalışıyorum.

I work at Chuck's Bar and Grill.

Tom bar taburelerinden birine oturdu.

Tom sat down on one of the barstools.

Tom bir bar kavgasına başladı.

Tom started a bar fight.

Tom genellikle bar kavgasına girer.

Tom usually gets into bar fights.

Tom bar güvenlik elemanını geçemedi.

Tom couldn't get past the bouncer.

Tom bir müsli bar yedi.

Tom ate a granola bar.

Öğrenci Birliği, kampüste bir bar işletiyor.

The Students' Union runs a bar on campus.

Tom, Chuck's Bar and Grill'in ortağıdır.

Tom is a part-owner of Chuck's Bar and Grill.

Neden birçok bar pazartesi günleri kapalıdır?

Why are many bars closed on Mondays?

Ben Chuck's Bar and Grill'de çalışırdım.

I used to work at Chuck's Bar and Grill.

Bu bar popüler bir öğrenci mekanı.

This bar is a popular student hangout.

Tom bar ve birahanelerde sahneye çıktı.

Tom performed in bars and pubs.

Bar-mitzvah partisi hastalık nedeniyle iptal edildi.

The bar-mitzvah party was cancelled due to illness.

Zailaiba Bar garsonlar istihdam ediyor; ilgilenir misiniz?

Zailaiba Bar is hiring waiters; are you interested?

Chuck's Bar ve Gril'de müzik çaldığını gördüm.

I've seen you playing music at Chuck's Bar and Grill.

Bar öyle kalabalıktı ki, zorlukla hareket ediliyordu.

The bar was so crowded you could hardly move.

Chuck'ın Bar and Grill'inde öğle yemeği yedik.

We had lunch at Chuck's Bar and Grill.

Bu gizli bar mafya tarafından kontrol edilir.

This speakeasy is controlled by the mob.

Mounds bar ile işim bitti, bu kadar.

I'm done with Mounds bars, that's it.

Tom, Chuck's Bar and Grill'in yeni sahibi.

Tom is the new owner of Chuck's Bar and Grill.

Yakında bir bar olup olmadığını biliyor musun?

Do you know if there's a bar in the vicinity?

Bu bar akşam geç saatlerde çok daha yoğun.

This bar is much busier later in the evening.

Bir hafta içinde bir Bar-Mitzva'ya davet edileceksin.

You are invited to a Bar-Mitzva in a week.

Chuck's Bar and Grill'de öğle yemeği için buluştuk.

We met for lunch at Chuck's Bar and Grill.

Senin Chuck's Bar and Grill'deki yiyeceklerden hoşlanmayacağını biliyordum.

I knew you wouldn't like the food at Chuck's Bar and Grill.

Bu katta bir restoran veya bar var mı?

Is there a restaurant or bar on this floor?

Tom'la öğle yemeği için Chuck's Bar and Grill'de buluşuyorum.

I'm meeting Tom for lunch at Chuck's Bar and Grill.

Tom birkaç yıl Boston yakınında küçük bir bar işletti.

Tom managed a small bar near Boston for quite a few years.

Taksimiz Chuck's Bar and Grill denilen bir yerin dışında durdu.

Our taxi pulled up outside a place called Chuck's Bar and Grill.

Biz Park Caddesindeki Chuck's Bar and Grill'de öğle yemeği yedik.

We had lunch at Chuck's Bar and Grill on Park Street.

Tom, oldukça uzun bir zaman Boston yakınında küçük bir bar işletti.

Tom managed a small bar near Boston for quite a long time.

Tom, Chuck's Bar and Grill'i satın aldı ama onu yeniden adlandırmadı.

Tom bought Chuck's Bar and Grill, but he didn't rename it.

Vali Gavin Newsom, Kaliforniya'daki tüm bar ve şarap imalathanelerinin kapatılmasını emretti.

Governor Gavin Newsom ordered the closure of all bars and wineries in California.

Tom'un çalıştığı bar reşit olmayan kimselere alkollü içki sattığı için ruhsatını kaybetti.

The bar where Tom works lost its license because they had been selling alcoholic drinks to minors.

Cuma akşamları denizaşırı ülkelerde eşleriyle birlikte çalışan bir grubumuz Chuck's Bar and Grill'de buluşurlar.

On Friday evenings, a group of us with spouses working overseas meet at Chuck's Bar and Grill.

Londra'nın daha fazla iyi eğitimli insana sahip olması daha fazla bar, daha fazla gösteri ve

The fact that London has more well educated people means more bars, more exhibitions,

Benim grup bu hafta Chuck's Bar and Grill de konser verecek. Lütfen bizi görmeye gelin.

My band will perform this week at Chuck's Bar and Grill. Please come and see us.

Öğrenmekte olduğunuz dili konuştukları bir ülkeye gidemiyorsanız bölgenizdeki o dili ana dil olarak konuşanların takıldığı bir bar bulun ve orada takılmaya başlayın.

If you can't visit a country where they speak the language you are learning, find a local bar where native speakers of that language hang out and start hanging out there.