Translation of "Bahsediyor" in English

Kokainden bahsediyor.

he's talking about it in a negative context.

Sürekli senden bahsediyor.

She's always talking about you.

Onlar spordan bahsediyor.

They're talking about sports.

Herkes neden bahsediyor?

- What's everyone talking about?
- What's everybody talking about?

Ve toplumsal duvarlardan bahsediyor.

and talks about all these societal walls,

Tom hâlâ senden bahsediyor.

Tom still talks about you.

Bu kitap işkenceden bahsediyor.

This book is about torture.

Tom senden övgüyle bahsediyor.

Tom speaks highly of you.

Hâlâ benden bahsediyor musunuz?

Are you all still talking about me?

Tom hep senden bahsediyor.

Tom always talks about you.

"insan yiyen Rudraprayag parsından" bahsediyor.

reported to have eaten a 126 Himalayan villagers.

Bu kış İspanya'ya gitmekten bahsediyor.

He is talking of going to Spain this winter.

Tom her zaman Mary'den bahsediyor.

Tom talks about Mary all the time.

Sürekli çocukluğundaki eski anılardan bahsediyor.

He is always talking about old memories of his childhood.

Tom tam olarak neden bahsediyor?

What exactly is Tom referring to?

Ondan daha fazla bahsediyor olacağız.

We'll be talking about that more.

"Hiç benden bahsediyor mu?" "Hayır."

"Does he ever talk about me?" "No."

Tom hiç benden bahsediyor mu?

Does Tom ever talk about me?

Genç Fransızlar da politikadan bahsediyor mu?

Do young French people talk about politics too?

Tom eski kız arkadaşından çok bahsediyor.

Tom talks about his ex-girlfriend a lot.

Neyden bahsediyor? Hiçbir anlam ifade etmiyor.

What is he talking about? It just doesn't make sense.

Bu dergide Juliana giyme tarzından bahsediyor.

In this magazine Juliana talks about the way she dresses.

Herkesin bizden bahsediyor olduğunu bilmiyor musun?

- Don't you know that everybody is talking about us?
- Don't you know that everyone is talking about us?
- Don't you know everyone is talking about us?
- Don't you know everybody is talking about us?

- Otobiyografisinde, tekrar tekrar mutsuz okul günlerinden bahsediyor.
- Öz yaşam öyküsünde, defalarca mutsuz okul günlerinden bahsediyor.

In his autobiography, he repeatedly refers to his unhappy school days.

Onsekizinci yüzyılda yaşamış kölelerin trajik kaderinden bahsediyor.

It talks about the tragic fate of slaves in the eighteenth century.

Sanjay Gubbi, Güney Hindistan'daki memleketi Karnataka'daki katliamdan bahsediyor.

Sanjay Gubbi is talking about bloodshed in his home state, Karnataka in southwest India.

Sanki o defalarca oraya gitmiş gibi Paris'ten bahsediyor.

She talks about Paris as if she had been there many times.

Kadınlara serbestlikten falan bahsediyor ama ilk madde çok ilginç.

It addresses freedom of women and so on, but the first item is very interesting.

O, bu suçlamayı reddediyor ve sadece bir öpücükten bahsediyor.

He denies this accusation and speaks only of a kiss.

Herkes havadan bahsediyor, ama kimse bu konuda bir şey yapmıyor.

Everybody talks about the weather, but nobody does anything about it.

Gerçekten de kırık ve hasarlı bir kalpten bahsediyor olabileceğimizi kabul edersek

if we recognize that when we say "a broken heart,"

Herkes virüsten ve ölümden bahsediyor. Hiç açlıktan ve kıtlıktan bahseden yok.

Everyone talks about the virus and death. No one talks about starvation and famine.