Translation of "Büyükannesi" in English

0.004 sec.

Examples of using "Büyükannesi" in a sentence and their english translations:

Büyükannesi tarafından büyütüldü.

She was raised by her grandmother.

Tom'un büyükannesi sağlıklı görünüyor.

Tom's grandmother looks healthy.

Bebeğe büyükannesi tarafından bakıldı.

The baby was taken care of by its grandmother.

O büyükannesi tarafından büyütüldü.

He was raised by his grandmother.

Tom'un büyükannesi salmonelladan öldü.

Tom's grandmother died from salmonella.

Tom büyükannesi tarafından büyütüldü.

Tom was raised by his grandmother.

Tom'un büyükannesi onu yetiştirdi.

Tom's grandmother raised him.

Sadece şeytan büyükannesi güler.

Only the devil laughs at his grandmother.

Tom büyükannesi ile kalıyor.

Tom is staying with his grandmother.

Tom'un büyükannesi hala yaşıyor.

Tom's grandmother is still living.

Sami, büyükannesi ile yaşıyor.

Sami lives with his grandmother.

Jaume'in büyükannesi öldüğünde ben oradaydım.

I was there when Jaume's grandmother died.

Küçük çocuk büyükannesi tarafından şımartılıyor.

The little boy is being spoiled by his grandmother.

Onun büyükannesi yürüyemez, değil mi?

His grandmother can't walk, can she?

Onun büyükannesi göremez, değil mi?

His grandmother can't see, can she?

Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.

Tom and his grandmother went to the bookstore.

O, şeytanın büyükannesi kadar yaşlıdır.

She is as old as the devil's grandmother.

Leyla büyükannesi ile birlikte geldi.

Layla came with her grandmother.

- Sami, annesi ve büyükannesi tarafından yetiştirildi.
- Sami, annesi ve büyükannesi tarafından büyütüldü.

Sami was raised by his mother and grandmother.

Büyükannesi seksen sekiz yaşına kadar yaşadı.

Her grandmother lived to be eighty-eight years old.

Annesi yeniden evlenince Newton'a büyükannesi baktı.

Newton's mother remarried and he was left in the care of his grandmother.

Tom'un büyükannesi çok yaşlı bir kadın.

Tom's grandmother is a very old woman.

Tom'un büyükannesi üç yıl önce öldü.

Tom's grandmother died three years ago.

Jaume'nin büyükannesi, Katalanca'yı İspanyolca'dan daha iyi konuştu.

Jaume's grandmother spoke Catalan better than Spanish.

John'un büyükannesi uzun bir hastalıktan sonra öldü.

John's grandmother died after a long illness.

- Mary'nin büyükannesi dişsizdir.
- Mary'nin ninesinin dişi yok.

- Mary's grandmother is toothless.
- Mary's grandmother doesn't have any teeth.

Onun büyükannesi seksen sekiz yaşına kadar yaşadı.

Her grandmother lived to be 88 years old.

Tom bütün yaz büyükannesi ile birlikte kalıyor.

Tom has been staying with his grandmother all summer.

Sami, büyükannesi geri gelene kadar orada kaldı.

Sami stayed over there until his grandmother came back.

John'un büyükannesi uzun bir hastalığın ardından vefat etti.

John's grandmother passed away after a long illness.

Sami, büyükannesi ile birlikte yaşamak için Mısır'a gönderildi.

Sami was sent away to live in Egypt with his grandmother.

- Büyükannesi tarafından yetiştirildi.
- Onu anneannesi büyüttü.
- Onu babaannesi yetiştirdi.

He was brought up by her grandmother.

Massachusetts'te bir adamın, karısının büyükannesi ile evlenmesine izin verilmez.

In Massachusetts, a man is not allowed to marry his wife's grandmother.

Fadıl, Dania'dan büyükannesi ile paylaştığı evde birlikte yaşamasını istedi.

Fadil asked Dania to live with him in the house he shared with his grandmother.

- Onun büyükannesi sağlıklı görünüyor.
- Anneannesi sağlıklı görünüyor.
- Babaannesi sağlıklı duruyor.

His grandmother looks healthy.

Doksan yaşında, Tom'un büyükannesi hâlâ çok aktif bir hayat sürdürüyor.

At 90, Tom's grandmother still leads a very active life.

Sanırım Tom'un büyükannesi bir mini etek giyemeyecek kadar çok yaşlı.

- I think Tom's grandmother is too old to be wearing a bikini.
- I think that Tom's grandmother is too old to be wearing a bikini.

- Büyükbüyükbüyükannemiz ablam doğduktan sonraki gün ölmüş.
- Büyükannemin büyükannesi ablamın doğumundan bir gün sonra vefat etmiş.

Our great-great-grandmother died the day after my elder sister was born.