Translation of "Kalıyor" in Japanese

0.015 sec.

Examples of using "Kalıyor" in a sentence and their japanese translations:

O, teyzemde kalıyor.

彼女は私の叔母のところに間借りしている。

- O, halası ile kalıyor.
- O, teyzesi ile kalıyor.

彼は叔母さんの家に滞在している。

- Kentaro, arkadaşıyla Kyoto'da kalıyor.
- Kentaro, arkadaşıyla birlikte Kyoto'da kalıyor.

健太郎は京都の友達のところに滞在している。

Bir şey şüpheli kalıyor.

- 疑わしいことが一つ残っている。
- いまだに疑わしいことが一つある。

Ne kadar kalıyor olacaksın?

どのくらい滞在するつもりですか?

O, akrabalarıyla birlikte kalıyor.

彼は親戚の家に身を寄せている。

O, prensiplerine sadık kalıyor.

彼は自己の主義に忠実でいる。

O, şimdi Paris'te kalıyor.

彼は今パリに滞在中です。

O, amcası ile kalıyor.

彼は叔父のところに泊まっている。

Şimdi amcasının evinde kalıyor.

彼女は今おじさんの家に滞在しています。

O bir otelde kalıyor.

彼はホテルに泊まっている。

O kadın genç kalıyor.

あの婦人はいつまでも若い。

Tehlikeli şekilde soğuğa maruz kalıyor.

‎1頭では危険な寒さだ

Ağaç yıl boyunca yeşil kalıyor.

その木は1年中青々としている。

Üç aydır burada kalıyor olacağım.

- 3カ月滞在します。
- ここには3か月滞在します。

Tom Hilton Otelinde mi kalıyor?

トムはヒルトンホテルに泊まってるんですか?

O bir otelde kalıyor mu?

彼女はホテルに泊まっているのですか。

Amerikalı öğrenciler matematikte yetersiz kalıyor.

アメリカの学生は数学で遅れをとっている。

Ve sonra bu bizimle kalıyor.

それが記憶に残ります

Gidiyor musun yoksa kalıyor musun?

行くのか行かないのか。

Ama kâfi gelmiyor. Çekilmek zorunda kalıyor.

‎敗者は退散するしかない

Kalenin yanındaki küçük bir otelde kalıyor.

彼女は城の側の小さなホテルに泊まっている。

Bu hafta amcam bizimle birlikte kalıyor.

- おじさんは今週うちにたいざいしている。
- 今週、僕のおじさんが家に泊まってるんだ。

- Beş günden beri o otelde kalıyor.
- O, beş gün öncesinden beri o otelde kalıyor.

彼はそのホテルに5日前から泊まっています。

O Kanadalı bir öğrencidir, amcamla birlikte kalıyor.

彼女ならカナダからの留学生で、僕の伯父のところに滞在しているんだ。

O, son beş gündür o otelde kalıyor.

彼はそのホテルに5日前から泊まっています。

Ve birçok insan belirli gürültü seviyelerine maruz kalıyor.

多くの人が一定量の騒音に 暴露されているといえるのです

Ama sanırım enkaz dört buçuk kilometre doğuda kalıyor.

だが残がいは まだ約5キロ先だ

Şu an için, o bir komşu otelde kalıyor.

彼は当分の間近くのホテルに泊まる。

Yoksul ve eşcinsel çocuklar zorbalığa daha çok maruz kalıyor,

貧しい子どもやゲイの子どもは よくいじめられます

Yarım milyon kadar yavru yapıyorlar. Çok azı hayatta kalıyor.

‎50万の稚ダコうち ‎生き残るのは一握り

Kısmen yeterli bilgiyi alamadığından dolayı Harper'in açıklaması eksik kalıyor.

十分な情報を受け取ることができなかったという理由も一部にはあって、ハーパーの描写は不完全なものにとどまっている。

O her zamanki kadar çok çalışıyor fakat fakir kalıyor.

彼は相変わらずよく働いていますが、貧乏のままです。

Sarp kayalıklar biraz güvenlik sağlıyor. Ama bu kız geride kalıyor.

‎崖の上のほうが安全だ ‎子供が取り残された

Şu anda kapıdaki içeri gelen kız her zaman geç kalıyor.

今ドアから入って来る少女は、いつも遅刻してくる。

-O reklam güçlü bir izlenim bırakıyor-Özellikle müzik.O, kafanın içinde kalıyor.

あのコマーシャルってインパクト強いね。特に、音楽が耳に残るよ。

- Bu saat günde üç dakika geri kalır.
- Bu saat günde üç dakika geri kalıyor.

この時計は一日に3分遅れます。

ABC Şirketinin Bay Gardner'ı 20 Şubat'tan 27 şubata kadar Marriott Otel'de kalıyor, ve sizinle tanışmayı çok istiyor.

ABC社のガードナー氏は、2月20日から27日までマリオットホテルに滞在中で、ぜひあなたに会いたいとのことです。

- Pazartesi günleri çoğunlukla okula geç kalır.
- Pazartesileri okula sık sık geç geliyor.
- Pazartesileri okula sık sık geç kalıyor.

彼女はしばしば月曜日に学校に遅刻する。