Translation of "Böğürtlen" in English

0.008 sec.

Examples of using "Böğürtlen" in a sentence and their english translations:

Kırmızı böğürtlen İsveç ormanlarında boldur.

Lingonberries are abundant in the forests of Sweden.

Tom yemek için biraz böğürtlen topladı.

Tom picked some blackberries to eat.

Arazi neredeyse tamamen yabani böğürtlen çalılarla kaplanmıştı.

The property was almost completely overgrown with wild blackberry bushes.

Şu anda, bizim yaban mersini, böğürtlen, kiraz, çilek, şeftali ve nektarinimiz var.

Right now, we have blueberries, blackberries, cherries, strawberries, peaches and nectarines.