Translation of "Kaplanmıştı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kaplanmıştı" in a sentence and their english translations:

Bahçe otlarla kaplanmıştı.

The garden was overgrown with weeds.

Tepe karla kaplanmıştı.

The hill was covered in snow.

Binalar karla kaplanmıştı.

The buildings were draped with snow.

Onun kalbi azimle kaplanmıştı.

Her heart was dominated by ambition.

O tamamen boyayla kaplanmıştı.

He was covered all over with paint.

Uçak toz ile kaplanmıştı.

The plane was coated with dust.

Arabanın lastikleri kuru çamurla kaplanmıştı.

The car's tires were caked with dried mud.

- Zemin kanla kaplanmıştı.
- Yer kana bulandı.

The floor was covered with blood.

Arazi neredeyse tamamen yabani böğürtlen çalılarla kaplanmıştı.

The property was almost completely overgrown with wild blackberry bushes.

- Duvarlar duvar kağıdıyla kaplıydı.
- Duvarlar duvar kağıdıyla kaplanmıştı.

The walls were covered with wallpaper.