Translation of "Yaban" in English

0.005 sec.

Examples of using "Yaban" in a sentence and their english translations:

Gençliğimi yaban ellerde geçirdim.

I spent my youth in foreign lands.

Bunlar asalak yaban arıları.

These are parasitic wasps.

Yaban domuzları bahçemi kazdı.

Wild boars have dug up my garden.

Kırmızı yaban mersini Finlandiya'da popülerdir.

Lingonberries are popular in Finland.

Yaban gelincikleri oyuncu ve meraklıdırlar.

Ferrets are playful and curious.

Yaban mersini sezonu ne zamandır?

When is blueberry season?

Havuzun yanında yaban ördekleri var.

There are mallard ducks near the pond.

Yaban kuşlarını izlemek çok eğlenceli.

- Watching wild birds is great fun.
- Watching wild birds is a lot of fun.

Çayına birkaç yaban mersini koydum.

I put a few blueberries in your tea.

Masada yaban mersinlerinin buzları çözülüyor.

The blueberries are defrosting on the table.

Yaban tavşanlarının uzun kulakları vardır.

Hares have long ears.

Yaptığı yaban mersinli pasta lezzetliydi.

The blueberry cake he made was delicious.

Bir yaban arısı beni soktu.

I got a nasty sting from a wasp.

Yaban öküzleri yüz yıllardır tükenmiş.

Aurochs have been extinct for centuries.

Yaban domuzu bütün patateslerimizi yedi.

Wild boar have eaten up all of our potatoes.

Yaban domuzları bütün patateslerimizi yedi.

Wild boars have eaten all of our potatoes.

Neden biraz yaban mersini almıyoruz?

Why don't we buy some blueberries?

Bir milyon yaban sıçanı hatalı olamaz.

A million lemmings can't be wrong.

Skura yaban hayatı için can atıyordu.

Skura yearned for the wild life.

Bölge, manzarası ve yaban hayatı ile ünlüdür.

The area is notable for its scenery and wildlife.

Örgüt, yaban hayatı korumasında başlıca rol oynar.

The organization plays a principal role in wildlife conservation.

Tom'un yaban mersini dolu bir sepeti var.

Tom has a basket full of blueberries.

Biraz yaban mersini topladıktan sonra, bir pasta yaparım.

After I pick some blueberries, I make a tart.

Bu sigara içme piposu yaban gülü kökünden yapılır.

This smoking pipe is made from briar root.

Tom köftelere biraz kırmızı yaban mersinli reçel koydu.

Tom put some lingonberry jam on his meatballs.

Elbette, dişi yaban arısının yumurtalarını incir çiçeğinin içine bırakması,

Of course a fig becomes possible

Tom'un arılar, eşek arıları ve yaban arılarına karşı alerjisi vardır.

Tom is allergic to bees, hornets and wasps.

Tom bir yaban hayatı sığınma evi yaratmak için mülkünü bağışladı.

Tom donated his estate to create a wildlife sanctuary.

Onu gerçekten de çevirebilirsin, domuzcuklar yaşlı yaban domuzunun nasıl öldüğünü bilselerdi

you could actually translate it ‘go oink oink!’, the piggies would go oink oink if

Bunun bir yaban arısı ve onun bir bal arısı olduğunu sandım.

I thought this was a wasp and that was a bee.

- Kimin iğne batması daha ağrılıdır: Bir arının mı yoksa bir yaban arısının mı?
- Hangisinin sokması daha acılıdır: Bir arının mı yoksa bir yaban arısının mı?

Whose sting is more painful: a bee's or a wasp's?

Şu anda, bizim yaban mersini, böğürtlen, kiraz, çilek, şeftali ve nektarinimiz var.

Right now, we have blueberries, blackberries, cherries, strawberries, peaches and nectarines.

Biz biraz soslu, patatesli ve kırmızı yaban mersinli reçelli İsveç köfteleri yedik.

We ate some Swedish meatballs with gravy, potatoes, and lingonberry jam.

Bunlar şimdiye kadar gördüğüm en mavi yaban mersinidir. Onlar neredeyse doğal olmayan mavidir.

These are the bluest blueberries I have ever seen. They're almost unnaturally blue.

Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır.

Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry.

Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.

Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.

Tom çok iyi bir arkadaş fakat o bir yaban domuzuna benziyor bu yüzden onu potansiyel bir ilgi duyulan kişi olarak düşünmüyorum.

Tom is very good friend, but he looks like a wild boar so I don't consider him a potential love interest.

Kediler yaban hayatı için üst düzeyde tehdittir. Daha şimdiden otuz üç tane türün küresel çapta yok olmasından sorumludurlar ve her yıl milyarlarca yabani kuş ve memeliyi öldürmektedirler.

Cats are the top threat to wildlife. They already are responsible for the global extinction of thirty three species and kill billions of wild birds and mammals each year.

Toprak sana diken ve çalı verecek, yaban otu yiyeceksin. Yaratılmış olduğun toprağa dönünceye dek ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın. Çünkü topraksın, topraktan yaratıldın ve yine toprağa döneceksin.

Thorns and thistles shall it bring forth to thee, and thou shalt eat the herbs of the earth.In the sweat of thy face shalt thou eat bread till thou return to the earth out of which thou wast taken: for dust thou art, and into dust thou shalt return.