Translation of "Atıyorlardı" in English

Karı kürekle atıyorlardı.

They were shoveling the snow away.

Sadece kahkaha atıyorlardı.

They were just laughing.

Öğrenciler birbirlerine kağıt atıyorlardı.

The students were throwing paper at one another.

Bütün kadınlar çığlık atıyorlardı.

All the women were screaming.

Öğrenciler birbirlerine kartopu atıyorlardı.

Students were throwing snowballs at each other.

Tom ve Mary çığlık atıyorlardı.

Tom and Mary were screaming.

Kalabalıktaki insanların bazıları bira şişelerini atıyorlardı.

Some of the people in the crowd were throwing beer bottles.

Sami ve Leyla bütün gece mesaj atıyorlardı.

Sami and Layla were texting all night.

Sınıfın arkasındaki birkaç öğrenci, cep telefonundan mesaj atıyorlardı.

Several students in the back of the classroom were texting.

O zaman Pilatus İsa'yı tutup kamçılattı. Askerler de dikenlerden bir taç örüp O'nun başına geçirdiler. Sonra O'na mor bir kaftan giydirdiler. Önüne geliyor, “Selam, ey Yahudiler'in Kralı!” diyor, yüzüne tokat atıyorlardı.

Then Pilate took Jesus and had Him flogged. The soldiers twisted together a crown of thorns, put it on His head, and dressed Him in a purple robe. And they went up to Him again and again, saying, “Hail, King of the Jews!” and slapping Him in the face.