Translation of "çığlık" in English

0.011 sec.

Examples of using "çığlık" in a sentence and their english translations:

Çığlık atacağım.

I'll scream.

Çığlık atmayın.

Don't scream.

Çığlık atıyorum.

I'm screaming.

Çığlık duydum.

- I heard screaming.
- I heard screams.

Çığlık atın!

Scream!

Çığlık atmıyorum!

I do not scream!

- Hiç çığlık duymadım.
- Hiç çığlık işitmedim.

I didn't hear any screaming.

-K.G: Dört, çığlık at, -Seyirci: Çığlık at.

- K.G: Four, scream. - Audience: Scream.

Dört: Çığlık at.

Four: Scream.

Komşularının çığlık attığını,

Sara doesn't remember

Bu ne çığlık!

What a scream!

Bebek çığlık atıyor.

The baby is screaming.

O çığlık attı.

She shrieked.

Herkes çığlık attı.

Everyone screamed.

Tom çığlık atıyor.

- Tom's screaming.
- Tom is screaming.

Onlar çığlık attı.

They screamed.

Tom çığlık attı.

Tom screamed.

Kalabalık çığlık atıyordu.

The crowd was screaming.

Çığlık atmak istiyorum.

I want to scream.

Çığlık attığını duydum.

I heard you scream.

Bir çığlık duydum.

I heard a scream.

Ben çığlık attım.

I screamed.

Tom çığlık duydu.

Tom heard the scream.

Herkes çığlık atıyordu.

Everyone was screaming.

Yarasa çığlık atıyor.

The bat screeches.

Kuğu çığlık atar.

The swan cries.

Biz çığlık atıyoruz.

We're screaming.

Siz çığlık atıyorsunuz.

You're screaming.

Mary çığlık attı.

Mary shrieked.

Tom çığlık atacak.

Tom will scream.

İnsanlar çığlık atıyordu.

The people were screaming.

Çığlık atmak üzereyim.

I'm about to scream.

Çok çığlık atıyorum.

I scream a lot.

Yine çığlık attım.

I screamed again.

Çığlık atmayı bıraktım.

I stopped screaming.

Çığlık atmaya başladım.

I started to scream.

Leyla çığlık atıyordu.

- Layla was yelling.
- Layla was screaming.

Leyla çığlık atamadı.

Layla couldn't scream.

Tom çığlık atmadı.

Tom didn't scream.

Sami çığlık atmıyordu.

Sami wasn't screaming.

Sami çığlık atıyor.

Sami is screaming.

Sami çığlık duydu.

Sami heard screaming.

O, çığlık atıyor.

She screams.

- Sami birçok çığlık duydu.
- Sami birçok çığlık işitti.

Sami heard a lot of screaming.

''Yangın'' gibi çığlık kelimeleri

Scream words like, "Fire",

Yukarıdan bir çığlık duyduk.

We heard a cry from above.

Çığlık beni uykumdan uyandırdı.

The cry roused me from my sleep.

Birinin çığlık attığını duydum.

I heard somebody cry out.

Çığlık attığını duymak istiyorum.

I want to hear you scream.

Tom bir çığlık duydu.

Tom heard a shout.

Tom yine çığlık attı.

Tom screamed again.

Gençlerden biri çığlık attı.

One of the youngsters screamed.

Yan odada çığlık duydum.

I heard screaming in the next room.

Kesinlikle bir çığlık duydum.

I definitely heard a scream.

Aniden bir çığlık duydum.

Suddenly, I heard shouting.

Tom'un çığlık attığını duydum.

I heard Tom scream.

Senin çığlık attığını duydum.

I heard you screaming.

Bir çığlık duyduğumu sandım.

- I thought I heard a scream.
- I thought that I heard a scream.

Ben çığlık atmaya çalıştım.

I tried to scream.

Kalabalıktan bir çığlık yükseldi.

A cry arose from the crowd.

Biz dışarıda çığlık duyduk.

We heard screaming outside.

Bütün kadınlar çığlık atıyorlardı.

All the women were screaming.

Bir çığlık duymadın mı?

Didn't you hear a scream?

- Çığlık atacağım.
- Vaveyla koparacağım.

- I'll scream.
- I'm going to scream.

Bir çığlık sessizliği bozdu.

A cry broke the silence.

Tom çığlık atmayı durdurdu.

Tom stopped screaming.

Tom çığlık atmayı durdurmayacak.

Tom won't stop screaming.

Tom çığlık atmaya başladı.

Tom started to scream.

Tom bir çığlık bastırdı.

Tom stifled a scream.

Dan çığlık atıp bağırıyordu.

Dan was screaming and yelling.

Tom çığlık atanı duyabildi.

Tom could hear screaming.

Onun çığlık attığını duydu.

She heard him cry.

Tom çığlık atıp ağlıyordu.

Tom was screaming and crying.

Bir sürü çığlık vardı.

There was lots of screaming.

Bazılarının çığlık attığını duyuyorum.

I hear some screaming.

Çığlık atmaya devam ettim.

I kept screaming.

Yardım için çığlık attım.

- I yelled for help.
- I screamed for help.

Leyla çığlık atmaya başladı.

Layla started to scream.

Sami sadece çığlık atıyordu.

Sami was just screaming.

- Tom, karı gibi çığlık attı.
- Tom bir kadın gibi çığlık attı.

Tom screamed like a woman.

- Tom çığlık atmaya ve bağırmaya başladı.
- Tom çığlık atıp bağırmaya başladı.

Tom started screaming and yelling.

Kadın düşmanlığı diye çığlık atamayız.

every time we're called out or held back in some way.

Yapabildiğin kadar yüksek çığlık at.

Scream as loudly as you can.

Bebek bütün gece çığlık attı.

The baby screamed all night.

Adam büyük bir çığlık attı.

The man gave a big cry.

Kız alevleri gördüğünde çığlık attı.

The girl screamed when she saw the flames.