Translation of "Annesinden" in English

annesinden saklamaya çalışırdın

You tried to hide from your mother

Annesinden çok korkar.

He is very afraid of his mother.

Sami annesinden faydalanıyordu.

Sami was taking advantage of his mother.

Annesinden daha uzun.

She is taller than her mother.

Tom annesinden daha uzundur.

Tom is taller than his mother.

Alice sert annesinden korkmuştu.

Alice was frightened of her strict mother.

Buzağının, annesinden ayrılması gerekir.

The calf should be separated from its mother.

Tom annesinden nefret ediyordu.

Tom hated his mother.

Tom annesinden yana oldu.

Tom sided with his mother.

Mary annesinden çok farklı.

Mary is very different from her mother.

Hanako annesinden daha uzun oldu.

Hanako grew taller than her mother.

O, annesinden daha güzel değildir.

She is no more beautiful than her mother is.

O, annesinden daha az güzeldir.

She is less beautiful than her mother is.

O, annesinden daha güzel değil.

She's not more beautiful than her mother.

Jane annesinden daha uzun oldu.

Jane became taller than her mother.

Tom annesinden çok daha uzun.

Tom is much taller than his mother.

Sami kendi annesinden nefret eder.

Sami hates his mother.

Sami annesinden bir telefon aldı.

Sami got a call from his mom.

Annesinden kendisine eşlik etmesini rica etti.

The girl begged her mother to accompany her.

Küçük çocuk üvey annesinden şiddet gördü.

The little child was subjected to violence from his stepmother.

Kızın gönlünü fethetmek isteyen annesinden başlamalı.

He who would the daughter win, with the mother must begin.

Birinin annesinden daha yaşlı olması imkansızdır.

It's impossible for someone to be older than his mother.

Jane annesinden daha az güzel değildir.

Jane is no less beautiful than her mother.

- Anasından uzun.
- Annesinden daha uzun boylu.

He is taller than his mother.

Annesinden ona yeni bir oyuncak almasını istedi.

Tom appealed to his mother to buy a new toy for him.

Kaba olduğu için o çocuk annesinden dayak yedi.

That kid got a slap from his mother for being rude.

Dan annesinden miras kalan arazi üzerinde vergilendirilmek istemiyordu.

Dan didn't want to be taxed on the land he inherited from his mother.

Tom gibi bir insan muhtemelen annesinden başka birini öpmemiştir.

A person like Tom has probably never kissed anyone other than his mother.

- Mary annesinin haberi olmadan kek yaptı.
- Mary annesinden habersiz kek yaptı.

Mary made a cake without her mother's knowledge.

Eğer bir zaman makinesi yoksa, birinin annesinden daha yaşlı olması imkansızdır.

It's impossible for someone to be older than his mother, unless he has a time machine.