Translation of "Saklamaya" in English

0.004 sec.

Examples of using "Saklamaya" in a sentence and their english translations:

Annesinden saklamaya çalışırdın

You tried to hide from your mother

Onu saklamaya çalışma.

Don't try to hide it.

Tom neyi saklamaya çalışıyor?

What's Tom trying to hide?

Hiçbir şeyi saklamaya çalışmıyordum.

I wasn't trying to hide anything.

O ne saklamaya çalışıyor?

What is he trying to hide?

Tom ağrısını saklamaya çalıştı.

Tom tried to hide his pain.

Benden ne saklamaya çalışıyorsun?

What are you trying to hide from me?

Neden duygularını saklamaya çalışıyorsun?

Why are you trying to hide your feelings?

Mary duygularını saklamaya çalıştı.

Mary tried to hide her feelings.

Tom gerçeği saklamaya çalışmadı.

Tom didn't try to hide the truth.

O, utancını saklamaya çalıştı.

- He tried to hide his shame.
- She tried to hide her shame.

Tom öfkesini saklamaya çalıştı.

Tom tried to hide his anger.

Tom endişesini saklamaya çalıştı.

Tom tried to hide his anxiety.

Tom asabiyetini saklamaya çalıştı.

- Tom tried to hide his nervousness.
- Tom tried to hide his annoyance.

Tom şaşkınlığını saklamaya çalıştı.

Tom tried to hide his confusion.

Mary şaşkınlığını saklamaya çalıştı.

Mary tried to hide her confusion.

Tom gerçeği saklamaya çalıştı.

Tom tried to hide the truth.

Tom onu Mary'den saklamaya çalıştı.

Tom tried to keep it from Mary.

"Neyi saklamaya çalışıyorsun?" "Hiçbir şeyi."

"What are you trying to hide?" "Nothing."

Onu sır olarak saklamaya çalışıyoruz.

We've been trying to keep it a secret.

Tom bir gülümsemeyi saklamaya çalıştı.

Tom tried to hide a smile.

Tom bir şey saklamaya çalışıyor.

Tom is trying to hide something.

Onlar yabancı düşmanlıklarını saklamaya çalıştılar.

They tried to hide their xenophobia.

Fadıl, Dania'nın cesedini saklamaya çalıştı.

Fadil tried to hide Dania's body.

Gazetecilerden sır saklamaya çalışmanın faydası yok.

It's no use trying to keep secrets from journalists.

Bu mektupların saklamaya değdiğini düşünüyor musun?

Do you think these letters are worth saving?

Onu bir sır olarak saklamaya çalışıyorduk.

We were trying to keep that a secret.

Tom acı içindeydi ama saklamaya çalıştı.

Tom was in pain, but tried to hide it.

Bir şey saklamaya çalışıyorsun gibi görünüyor.

It looks like you're trying to hide something.

Yaşlı adam parasını yer altında saklamaya çalıştı.

The old man tried to hide his money under the ground.

Biz bunu bir sır olarak saklamaya çalıştık.

We tried to keep it a secret.

Bunu bir sır olarak saklamaya karar verdik.

We decided to keep it a secret.

Tom bir şey saklamaya çalışıyor gibi görünüyor.

Tom seems to be trying to hide something.

Onu atmayı düşündüm ama onu saklamaya karar verdim.

I thought about throwing it away, but decided to keep it.

Tom çalınan parayı kendisi için saklamaya niyet etti.

Tom intended to keep the stolen money for himself.

- Tom kaygısını saklamaya çalıştı.
- Tom endişesini gizlemeye çalıştı.

Tom tried to hide his concern.

- Tom gülüşünü saklamaya çalıştı.
- Tom tebessümünü gizlemeye çalıştı.

Tom tried to hide his smile.

Ne kadar saklamaya çalışırsan çalış, yalanlar her zaman ortaya çıkar.

However long you try to hide it, the lies will come out anyway.