Translation of "Aleyhinde" in English

0.004 sec.

Examples of using "Aleyhinde" in a sentence and their english translations:

Aleyhinde dava açmak istiyorum.

I want to press charges.

Tom'un aleyhinde neyin var?

What have you got against Tom?

Tüm mahalle onların aleyhinde konuşuyor.

The whole neighborhood speaks ill of them.

Tom'un aleyhinde bir şeyim yok.

I have nothing against Tom.

Tom'un aleyhinde hiçbir şey söylemeyeceğim.

I'm not going to say anything against Tom.

Onlar Tom'un aleyhinde oy verdi.

They voted Tom out.

Tom Mary'nin aleyhinde tanıklık etti.

Tom testified against Mary.

Onun aleyhinde söyleyecek bir şeyim yok.

I have nothing to say against it.

Önerinin lehinde mi yoksa aleyhinde misin?

Are you for or against the proposal?

Planımın lehinde mi yoksa aleyhinde misiniz?

Are you for or against my plan?

Bunun lehinde mi yoksa aleyhinde misin?

Are you for or against this?

Senin aleyhinde bir şikâyet aldık, Tom.

We've had a complaint against you, Tom.

Polis onun aleyhinde birçok kanıt topladı.

The police assembled a lot of evidence against him.

Onun fikrinin lehinde mi yoksa aleyhinde misin?

Are you for or against his idea?

Bu politikanın lehinde mi yoksa aleyhinde misin?

Are you in favor of or against that policy?

Tasarının lehinde ve aleyhinde çok görüş vardı.

There was much argument for and against the bill.

Biz evlenecektik ama bunun aleyhinde karar verdik.

We were going to get married, but decided against it.

O, ne planın lehinde ne de aleyhinde.

He is neither for nor against the plan.

Savcı benim Tom aleyhinde tanıklık yapmamı istiyor.

The DA wants me to testify against Tom.

Açık sınırların lehinde mi yoksa aleyhinde misin?

Are you for or against open borders?

Tom; Mary aleyhinde tanıklık yapmakta isteksiz görünüyordu.

Tom seemed to be unwilling to testify against Mary.

- Senin aleyhinde hiçbir şeyim yok.
- Seninle bir derdim yok.

I've got nothing against you.

Tom okulu bırakmayı düşündü fakat onun aleyhinde karar verdi.

Tom considered leaving school, but decided against it.

Eğer onun aleyhinde tanıklık ederseniz, memnuniyetle onu parmaklıklar ardına koyabiliriz.

If you testify against him, we can put him behind bars for good.

Patron Tom'u işten kovmayı düşündü fakat bunun aleyhinde karar verdi.

The boss considered firing Tom, but decided against it.

Toplantıda onun öne sürdüğü planın lehinde mi yoksa aleyhinde misin?

Are you for or against the plan he put forward at the meeting?