Translation of "Açalım" in English

Pencereyi açalım.

Let's open the window.

Zihinlerimizi açalım.

Let's open our minds.

Şarabı açalım.

Let's open the wine.

Bunu açalım.

Let's open it up.

Klimayı açalım.

Let's turn on the air conditioner.

Onu açalım.

Let's open it.

Isıtıcıyı açalım.

Let's turn on the heater.

- Tüm pencereleri açalım.
- Bütün pencereleri açalım.

Let's open all the windows.

Onlara dava açalım.

Let's sue them.

Ona dava açalım.

Let's sue him.

O zaman, formülümüzü açalım.

So, let's unpack the formula.

MB: Bu ışığı açalım.

MB: Turn the light on here.

Bir şişe şarap açalım.

Let's open a bottle of wine.

Tom'a biraz yer açalım.

Let's give Tom some room.

Hatta bunu biraz daha açalım,

In fact, to put that in context,

Biraz hava almak için pencereyi açalım.

Let's open the window to have a little air.

Birbirimizi sevmek için yapay zekâya kucak açalım.

So let us choose to embrace AI and to love one another.

Haritayı masanın üzerinde açalım ve onu tartışalım.

- Let's spread the map on the table and talk it over.
- Let's unfold the map on the table and discuss it.

Kutuyu açalım ve içinde ne olduğunu görelim.

Let's open the box and see what's inside it.

Kutuyu açalım ve içinde ne olduğun bir bakalım.

Let's open the box and see what's inside.

- Yeni bir hayata başlayalım.
- Yeni bir sayfa açalım.

Let's turn over a new leaf.

Rüzgar durduktan sonra, tekneyle açık denize yelken açalım.

After the wind has stopped, let's sail the boat off to the open sea.

Biraz temiz hava almak için bir pencere açalım.

Let's open a window to get some fresh air.