Translation of "ışığı" in Finnish

Tom ışığı açtı.

Tom laittoi valot päälle.

Lütfen ışığı kapat.

- Voisitko sammuttaa valot?
- Voisitko laittaa valot pois päältä?

Lütfen ışığı açın.

- Voisitko laittaa valot päälle?
- Voisitko sytyttää valot?

Yani ışığı farklı yansıtıyorlar.

ja ne heijastavat valoa eri tavoilla.

Güneş ışığı odamı ısıtır.

Auringonvalo tekee huoneeni lämpimäksi.

Dışarı çıkarken ışığı kapat.

Sammuta valot kun menet ulos.

Bir ayna ışığı yansıtır.

Peili heijastaa valoa.

Tünelin sonundaki ışığı gördüm.

Näin valoa tunnelin päässä.

O, ışığı kapamayı unuttu.

Hän unohti sammuttaa valon.

Tom ışığı geri açtı.

Tom sytytti valon uudelleen.

Ay ışığı altında öpüştüler.

He suutelivat kuunvalon alla.

Trafik ışığı kırmızıya döndü.

Liikennevalo vaihtui punaiseksi.

Bu ışığı nasıl kapatabilirim?

Miten minä saan tämän valon pois päältä?

Üzerine ışığı tutun ve çekin.

Valaise se hetkeksi.

Kitabı indirdim ve ışığı açtım.

Laskin kirjan alas ja laitoin valon päälle.

- Işık yeşil.
- Trafik ışığı yeşil.

Vihreä valo palaa.

İlki, basit bir UV ışığı kullanmak.

Voin käyttää yksinkertaista UV-valoa.

Dolunayın ışığı çitaların avlanmasına yardımcı oluyor.

Täysikuun valo auttaa gepardeja metsästämään.

Zemine çok az ay ışığı ulaşır.

Vain vähän kuunvaloa pääsee läpi.

Mercanların pigmentleri, zararlı morötesi ışığı emip

Niiden pigmentit imevät haitallista UV-valoa -

Güneş ışığı insanları dışarı çıkmaya özendirdi.

Auringonpaiste houkutteli ihmiset ulos.

Tom ışığı açtı ve içeri girdi.

Tom käänsi valot päälle ja käveli sisään.

Bu tünelden çıkmak için ışığı takip edeceğiz.

Menemme ulos kohti tunnelin päässä olevaa valoa.

Temiz hava ve yüze vuran güneş ışığı.

Raikasta ilmaa ja auringonpaistetta.

Güneş ışığı olmayınca yosunlar oksijen üretmeyi bırakıyor.

Ilman auringonvaloa merilevä lakkaa tuottamasta happea.

Hava kararıyor. Lütfen benim için ışığı yak.

Alkaa tulla pimeä. Voisitko laittaa valot päälle minua varten?

- Işık yeşile döndü.
- Trafik ışığı yeşile döndü.

Vihree valo!

UV ışığı kullanarak akrep avına çıkmak istiyorsunuz demek?

Haluat siis saalistaa skorpioneja UV-valolla.

Yıldızların ışığı, ay ışığından 200 kat daha sönüktür.

Tähtien valo on yli 200 kertaa kuunvaloa heikompaa.

Einstein Güneş'in yerçekiminin ışığı eğeceğini önceden haber verdi.

Einstein ennusti, että auringon vetovoima taivuttaisi valoa.

Gözlerinde bulunan yansıtıcı katman çok az olan ışığı kuvvetlendirir.

Niiden silmien heijastava kerros vahvistaa yön vähäisen valon.

Hilalin sönük ışığı avcının müttefiki. Antiloplar uyumaya cüret edemez.

Hiipuva valo on metsästäjän liittolainen. Gnuut eivät uskalla nukkua.

Ay ışığı, iç içe geçmiş ormandan içeri sızmakta zorlanıyor.

Kuunvalon on vaikea läpäistä tätä sekaista metsää.

Gözlerinde bulunan aynaya benzer hücreler var olan düşük ışığı kuvvetlendiriyor.

Sen silmien peilimäiset solut vahvistavat vähäisenkin valon.

Ay'dan yansıyan morötesi ışığı absorbe edip florışı şeklinde etrafa yayıyorlar.

imemällä ihoonsa kuun heijastamaa ultraviolettivaloa - ja muuntamalla sen fluoresenssiksi.

Yapılacak en iyi şeyin bu ışığı açık bırakmak ve tüm böceklerin

Mielestäsi paras tapa on siis jättää valo päälle,

Ama zifiri karanlık değil. Dolunayın ışığı Güneş'inkinden 400.000 kat daha sönüktür.

Muttei täydellinen. Täysikuu on 400 000 kertaa aurinkoa himmeämpi.

Binlerce ufak lensten oluşan gözleri ortamda bulunan en ufak ışığı bile süzer.

Sen tuhansista pienistä linsseistä koostuvat silmät - kokoavat kaiken saatavilla olevan valon.

Devasa gözleri ışığı âdeta kana kana içiyor. Böylece karanlıkta çok çevik hareket edebiliyor.

Sen suuret silmät keräävät valoa - suoden sille kyvyn liikkua pimeässä ketterästi.

Hatta bu ışığı avlanmakta da kullanıyor olabilirler. Belki de sadece gösterinin tadını çıkarıyorlardır.

Ne voivat jopa käyttää valoa apuna metsästyksessä. Tai ehkä ne vain nauttivat esityksestä.