Translation of "Pencereleri" in English

- Bu pencereleri açmayın.
- O pencereleri açmayın.
- O pencereleri açma.

- Don't open those windows.
- Do not open those windows.

Pencereleri yıkıyorum.

- I am washing the windows.
- I'm washing the windows.

Pencereleri açma.

Don't open the windows.

Pencereleri açın.

Open the windows.

Pencereleri yıkadım.

I washed the windows.

Pencereleri açtım.

I opened the windows.

Pencereleri temizle.

Clean the windows.

Pencereleri aç

Open the windows.

- Pencereleri açık bırak.
- Pencereleri açık bırakın.

- Keep the windows open.
- Leave the windows open.

- Bütün pencereleri aç.
- Bütün pencereleri açın.

Open all the windows.

- Tüm pencereleri açalım.
- Bütün pencereleri açalım.

Let's open all the windows.

Pencereleri açık bırakmayın.

Don't leave the windows open.

Şarkıcı pencereleri kırdı.

The singer broke the windows.

O pencereleri açmayın.

- Don't open those windows.
- Do not open those windows.

Pencereleri kapatmak zorundayım.

I have to close the windows.

Pencereleri kapamak zorundayız.

We have to close the windows.

Pencereleri açık tutun.

Keep the windows open.

Tom pencereleri açtı.

Tom opened the windows.

Pencereleri temizlemeyi bitirin.

Finish cleaning the windows.

Pencereleri açabilir miyim?

Can I open the windows?

Biz pencereleri açabiliriz.

We can open the windows.

Bütün pencereleri kapa.

Close all the windows.

Pencereleri kapatmayı unutmayın.

Remember to shut the windows.

Pencereleri hiç kapatmadım.

I never closed the windows.

Sami pencereleri kilitledi.

Sami locked the windows.

Tom pencereleri kilitledi.

Tom locked the windows.

Bütün pencereleri açmalısın.

You should open all the windows.

Lütfen pencereleri kapatın.

Please close the windows.

Pencereleri kapatmayı unutma.

Don't forget to close the windows.

Sami pencereleri gözetliyordu.

Sami was peeping in the windows.

- Pencereleri sıkıca kapat lütfen.
- Lütfen pencereleri güzelce kapat.

Please nail the windows shut.

- Pencereleri kapatır mısın, lütfen?
- Pencereleri kapatabilir misiniz lütfen?

Can you close the windows, please?

Lütfen pencereleri açık bırak.

Please keep the windows open.

Pencereleri kapatmayı hatırladın mı?

Did you remember to close the windows?

Pencereleri açmam gerekiyor mu?

Should I open the windows?

Yatmadan önce pencereleri kilitle.

Lock the windows before going to bed.

Lütfen pencereleri kapatır mısın?

Would you please shut the windows?

Tom tüm pencereleri kapattı.

Tom closed all the windows.

Tom pencereleri yıkamayı sevmez.

Tom doesn't like washing windows.

Odadaki bütün pencereleri kapattı.

She closed all the windows in the room.

Pencereleri açık bırakmak istiyorum.

I'd like to leave the windows open.

Pencereleri kapattığınızdan emin olun.

Make sure you close the windows.

Tom henüz pencereleri kapatmadı.

- Tom hasn't closed the windows yet.
- Tom hasn't yet closed the windows.

Keşke pencereleri açık bırakmasaydım.

I wish I hadn't left the windows open.

Lütfen pencereleri kapatmayı unutma.

Please don't forget to close the windows.

Lütfen pencereleri açık bırakmayın.

Please don't leave the windows open.

Sami pencereleri yıkamayı bitirdi.

Sami finished washing the windows.

Pencereleri açmamı ister misin?

Do you want me to open the windows?

- Pencereleri kilitle ve panjurları kapat.
- Pencereleri kilitleyin ve panjurları kapatın.

Lock windows and close blinds.

- Yatak odamın pencereleri avluya bakar.
- Yatak odamın pencereleri iç bahçeye bakar.

The windows of my bedroom face the courtyard.

Bütün kapıları ve pencereleri kapa.

Shut all the doors and windows.

Pencereleri kapatmayı akıl edemedin mi?

- Didn't it occur to you to shut the windows?
- Did it not occur to you to close the windows?

Bütün kapıları ve pencereleri kapat!

Close all of the doors and windows!

Bütün kapıları ve pencereleri kapatın.

Shut all the doors and windows.

Tom pencereleri tahta çakarak kapatıyor.

Tom is boarding up the windows.

Mike'ın evdeki işi pencereleri temizlemek.

Mike's job at home is cleaning the windows.

Pencereleri kapatmak aklına gelmedi mi?

- Didn't it occur to you to shut the windows?
- Did it not occur to you to close the windows?

O, bütün pencereleri açık tuttu.

He kept all the windows open.

Mikel evdeyken pencereleri temizlemeye çalışır.

When Mikel is at home, he works on cleaning the windows.

Tom pencereleri tahta çakarak kapattı.

Tom boarded up his windows.

Tom pencereleri kapatabilip kapatamayacağını sordu.

Tom asked me if he could close the windows.

Tom genellikle pencereleri açıkken uyur.

Tom usually sleeps with his windows open.

Pencereleri kapatmazsan sivrisinekler içeri girer.

The mosquitos will come in if you don't close the windows.

Tom'un arabasının elektrikli pencereleri vardır.

Tom's car has electric windows.

Tom Mary'den pencereleri açmasını istedi.

Tom asked Mary to open the windows.

Pencereleri kapatıp kapatamayacağımı Tom'a sordum.

I asked Tom if I could close the windows.

Tom tüm pencereleri kapatmamı istedi.

Tom asked me to close all the windows.

Pencereleri temizlemenin gerekli olduğuna inanmıyorum.

I don't believe it's necessary to clean the windows.

Tom kapıları ve pencereleri kilitledi.

- Tom locked the doors and windows.
- Tom locked the doors and the windows.

Bizim evimizin pencereleri yenisiyle değiştirildi.

The windows were replaced in our house.

Muhtemelen o, pencereleri kimin kırdığını biliyor.

Possibly he knows who broke the windows.

Biraz hava girmesi için pencereleri açın.

Open the windows to let in some air.

Yağmur yağacak gibi görünüyor. Pencereleri kapatmalıyız.

It looks like rain. We should close the windows.

Tom odayı havalandırmak için pencereleri açtı.

Tom opened the windows to air out the room.

Tom'a pencereleri kapatacağımı ve kilitleyeceğimi söyledim.

I told Tom I'd close the windows and lock up.

Tom Mary'ye pencereleri açık tutmasını söyledi.

Tom told Mary to keep the windows opened.

Tom yeni perdeler için pencereleri ölçtü.

Tom measured the windows for new drapes.

Tom Mary'nin pencereleri yıkamasına yardımcı oldu.

Tom helped Mary wash the windows.

Tom pencereleri yıkamasına yardım etmeni istiyor.

Tom wants you to help him wash windows.

Tom annesinin pencereleri yıkamasına yardım ediyor.

Tom is helping his mother wash the windows.

Herhangi birinin pencereleri açmasına izin verme.

Don't let anyone open the windows.

Tom Mary'nin pencereleri açık bırakmasını istedi.

- Tom told Mary to keep the windows opened.
- Tom asked Mary to leave the windows open.

Tom bana bütün pencereleri kapatmamı söyledi.

Tom told me to close all the windows.

Fırtına çarpmadan önce pencereleri kapatmayı unuttum.

I forgot to shutter the windows before the storm hit.

Tom'a bütün pencereleri kapatmasını söyle lütfen.

Please tell Tom to close all the windows.

Tom pencereleri yıkamana yardım ediyor mu?

Does Tom help you wash windows?

Mary kendini tüm pencereleri kapalı odaya kapattı.

Mary shut herself up in the room, with all the windows closed.

Tom pencereleri temizleyerek iyi bir iş yaptı.

Tom did a really good job cleaning the windows.

Yağmur yağıyor ve biz pencereleri kapatmayı unuttuk.

It's raining, and we forgot to close the windows.

Mary odasına kapandı ve tüm pencereleri kapattı.

Mary shut herself up in the room and closed all the windows.