Translation of "öğrencilerden" in English

Öğrencilerden hiçbiri zamanında gelmedi.

None of the students have arrived on time.

Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.

The audience consisted mainly of students.

Öğrencilerden hiçbiri öğretmeni dinlemiyordu.

None of the students were listening to the teacher.

Öğrencilerden biri bugün gelmedi.

One of the students didn't come today.

Öğrencilerden hiçbiri problemi çözemedi.

None of the students could solve the problem.

Öğrencilerden hiçbiri sınavı geçmedi.

Neither of his students passed the exam.

Öğrencilerden hiçbiri okuldaki testleri sevmezler.

None of the students like tests at school.

Öğrencilerden hiçbiri okula geç kalmadı.

None of the students were late for school.

Öğrencilerden bazıları gitar çalmayı severler.

Some of the students like to play the guitar.

Grup öğretmen ve öğrencilerden oluşuyordu.

The group was made up of teachers and students.

O, öğrencilerden hediye kabul eder.

He accepts gifts from students.

Diğer öğrencilerden hiçbiri benimle konuşmadı.

None of the other students spoke to me.

O, diğer öğrencilerden birine aşıktı.

She fell in love with one of the other students.

Öğretmenimiz sadece kız öğrencilerden yanadır.

Our teacher favors only the girl students.

Öğrencilerden bazıları Asyalı ve diğerleri Avrupalıydı.

Some of the students were from Asia and the others were from Europe.

O, sınıftaki en popüler öğrencilerden biri.

He is one of the most popular students in the class.

Ben sınıftaki en iyi öğrencilerden biriydim.

I was one of the best students in the class.

Bay Jackson öğrencilerden hediye kabul etmiyor.

Mr. Jackson doesn't accept gifts from students.

Paul, satranç turnuvasına katılacak öğrencilerden biridir.

Paul is one of the students who will participate in the chess tournament.

- Öğrencilerden biri soru sormak için elini kaldırdı.
- Öğrencilerden biri soru sormak için parmak kaldırdı.

One of the students raised his hand to ask a question.

10 yaşındaki Chang Wenxuan, bu öğrencilerden biri.

Ten-year-old Chang Wenxuan is one of these students.

Tom sınıfındaki diğer öğrencilerden biraz daha yaşlı.

Tom is a little older than the rest of the students in his class.

Öğrencilerden herhangi birine kitaplarımı ödünç vermek istemiyorum.

I don't lend my books to any of the students.

Öğrencilerden bazıları sınıfı yılbaşı süsleri ile süsledi.

Some of the students decorated the classroom with Christmas ornaments.

Tom, bu sene Fransızca öğrettiğim öğrencilerden biri.

Tom is one of the students I'm teaching French to this year.

Öğrencilerden bazıları tenis oynadı ve diğerleri voleybol oynadı.

Some of the students played tennis, and the others played volleyball.

Dünyada benim lisemdeki öğrencilerden daha fazla milyarder var.

There were more students at my high school than there are billionaires in the world.

Sınıfındaki diğer tüm öğrencilerden daha iyi İngilizce konuşuyor.

He speaks English better than any of the other students in his class.

Sanırım bu öğrencilerden hiçbiri bir üst sınıfa devam etmeyecek.

I think none of these students will go on to the next grade.

Tom okula sınıfındaki diğer öğrencilerden daha erken gelir genellikle.

Tom usually gets to school earlier than any other student in his class.

- Öğrencilerden bazıları resim yapmaktan hoşlanırlar.
- Bazı öğrenciler resim çizmeyi sever.

Some of the students like to draw pictures.

Öğrencilerden çoğu profesörün konferanslarını hazırlarken daha fazla zaman harcaması gerektiğini hissettiler.

Many of the students felt that the professor should have spent more time preparing his lectures.

Bay Jackson'ın verdiği ödev miktarı ile ilgili öğrencilerden gelen birçok şikâyetler olmaktadır.

There have been a lot of complaints from students about the amount of homework that Mr. Jackson gives.

- Ben sınıfımdaki diğer öğrencilerden daha büyüğüm.
- Sınıfımdaki herhangi bir diğer öğrenciden daha büyüğüm.

I'm older than any other student in my class.

- Tom sınıfımızdaki başka bir öğrenciden daha akıllı.
- Tom sınıfımızdaki diğer tüm öğrencilerden daha akıllı.

Tom is smarter than any other student in our class.