Translation of "Kalmadı" in Hungarian

0.006 sec.

Examples of using "Kalmadı" in a sentence and their hungarian translations:

Seçeneğimiz kalmadı.

Kifogytunk a lehetőségekből.

Sabunumuz kalmadı.

- Nincs több szappanunk.
- Elfogyott a szappanunk.
- Kifogytunk a szappanból.

- Hiç yiyecek kalmadı.
- Yiyecek bir şey kalmadı.

Nem maradt étel.

Tırmanacak ağaç kalmadı.

A fának lassan vége.

O eşya kalmadı.

Ez a termék kifogyott.

Bir şey kalmadı.

Semmi nem maradt.

Hiçbir şey kalmadı.

Semmi nem maradt.

Hiç ümit kalmadı.

- Nem maradt remény.
- A remény elveszett.
- Elszállt a remény.
- A remény oda lett.

Hiç süt kalmadı.

Nincs több tej.

Maalesef zamanımız kalmadı.

Attól félek, kifutottunk az időből.

Hiç tuz kalmadı.

Nem maradt só.

Hiçbir şeyim kalmadı.

- Semmim nem maradt.
- Nem maradt semmim.
- Semmim se maradt.

Salata yağı kalmadı.

Nem maradt több salátához való olaj.

Tom sadık kalmadı.

Tom nem maradt itt.

Artık peynir kalmadı.

Elfogyott a sajt.

Tuvalet kağıdı kalmadı.

Nem maradt WC papír.

Yazıcıda kâğıt kalmadı.

Kifogyott a nyomtatóból a papír.

- Mermimiz bitti.
- Fişeğimiz kalmadı.

Nincs több töltényünk.

Söyleyecek bir şey kalmadı.

Nincs mit mondani.

Tom uzun süre kalmadı.

Tamás nem maradt sokáig.

Hiç sıcak su kalmadı.

Nem maradt meleg víz.

Onlar genellikle uzun kalmadı.

Általában nem maradtak sokáig.

Leyla'nın hiç enerjisi kalmadı.

Semmi ereje nem maradt Laylának.

Ama neyse ki gerek kalmadı.

De szerencsére nem kellett.

Bizde de hiç yumurta kalmadı.

Tojásunk sem maradt.

Yapılacak başka hiçbir şey kalmadı.

Nem maradt más tennivaló.

Artık... şüphe kalmadı. Karanlık, fırsat yaratır.

Mostantól ez nem kérdéses. A sötétség alkalmat ad.

- Hiç kahve kalmadı.
- Hiç kahve kalmamış.

Nem maradt kávé.

Hiç vaktim kalmadı; biraz acele et!

Nincs több időm, siess egy kicsit!

Vücudumun yara almayan bir parçası bile kalmadı.

Nincs olyan része a testemnek - legalábbis az elején - ami ne hordozna sebet.

- Hiç kalan ekmeğimiz yok.
- Hiç ekmeğimiz kalmadı.

- Nálunk minden kenyér elfogy.
- Nem maradt kenyerünk.

Depremden sonra, neredeyse hiçbir ev ayakta kalmadı.

A földrengés után alig pár ház maradt, amelyik nem omlott össze.

Uyku yoksunluğu denen bu şeyle uğraşmak zorunda kalmadı.

soha nem kellett szembesülnie az alvásmegvonás kihívásával.

- Orada bir şey yok.
- Orada bir şey kalmadı.

Nincs semmi odabent.

- Buzdolabında hiçbir şey kalmadı.
- Buzdolabında hiçbir şey kalmamıştı.

Semmi sem maradt a hűtőszekrényben.

- Korkarım ki, hiç kahve kalmamış.
- Maalesef hiç kahve kalmadı.

Attól tartok, hogy nincs több kávé.

O hasta gibi davrandı bu yüzden okula gitmek zorunda kalmadı.

Betegnek tettette magát, hogy ne kelljen iskolába mennie.

- Birbirimize söyleyecek daha fazla bir şeyimiz yok.
- Birbirimize söyleyecek bir şeyimiz kalmadı.

Nincs semmi mondanivalónk egymásnak.