Translation of "Okula" in English

- Okula gitmelisin.
- Okula gitmelisiniz.

You must go to school.

- Okula gideceksin.
- Okula gideceksiniz.

You will go to school.

- Okula gidiyorum.
- Ben okula gideceğim.
- Ben okula gidiyorum.

- I am going to school.
- I'm going to school.

- Okula gitmem gerekiyor.
- Okula gitmeliyim.
- Okula gitmek zorundayım.

I have to get to school.

- Ben okula gitmem.
- Okula gitmem.

- I do not go to school.
- I don't go to school.

- Okula gidiyorum.
- Ben okula gidiyorum.

- I am going to school.
- I'm going to school.

- Okula gitmelisiniz.
- Okula gitmen gerek.

You need to go to school.

- O, okula gitti.
- Okula gitti.

He went to school.

- Okula gitmedim.
- Ben okula gitmedim.

I didn't go to school.

- Okula geç kaldım.
- Okula geciktim.

I'm late for school.

- Okula gitmesi gerekirdi.
- Okula gitmeliydi.

He was supposed to go to school.

- Okula gitmem gerekiyordu.
- Okula gitmeliydim.

I was supposed to go to school.

- Yedide okula giderim.
- Okula yedide gidiyorum.
- Okula yedide giderim.

I go to school at seven.

okula girdim.

I enter the school.

Okula girdiğimde,

Now, when I entered the school,

Okula git.

Go to school.

Okula gitmemelisin.

You shouldn't go to school.

Okula gidiyorum.

- I am going to school.
- I walk to school.
- I go to school.
- I'm going to school.

Okula gitmelisin.

You should go to school.

Okula gitmem.

- I do not go to school.
- I don't go to school.

Okula gideceğim.

- I'll go to school.
- I will go to school.

Okula gitmeyeceğim.

I won't go to school.

Okula gitmeliyim.

I need to get to school.

Okula yürümüyorsun.

You don't walk to school.

Okula geciktik.

We're late for school.

Okula gidiyordum.

I was on my way to school.

Okula gidersin.

You go to school.

Okula gitmemelisiniz.

You shouldn't go to school.

Okula hazırlanalım.

Let's get ready for school.

Okula gittim.

I went to school.

Okula gitmişti.

She had gone to school.

Okula giderdim.

I used to go to school.

Okula yürüyorum.

I'm walking to school.

Okula gidecektim.

I was to go to school.

Okula koştum.

I ran to school.

Okula yürürdüm.

I used to walk to school.

- Hangi okula gidiyorsun?
- Hangi okula gidiyorsunuz?

What school do you go to?

- Okula nasıl gidersin?
- Okula nasıl gidiyorsun?

How do you go to school?

- Okula yürümek zorundayım.
- Okula yürümek zorundayım

I have to walk to school.

- O, okula sürdü.
- Okula arabayla gitti.

He drove to school.

- Okula nerede gittin?
- Okula nerede gidiyordun?

Where did you go to school?

- Kız okula gidiyor.
- Kız okula gider.

The girl goes to school.

- Onlar okula gitmeliler.
- Okula gitmek zorundalar.

They have to go to school.

- Bugün okula gitmeyeceğim.
- Bugün okula gitmiyorum.

- I'm not going to school today.
- I'm not going to school today!
- Today, I'm not going to school.

- Neden okula gitmedin?
- Neden okula gitmediniz?

Why didn't you go to school?

- Okula metroyla giderim.
- Okula metroyla gidiyorum.

- I go to school by subway.
- I ride the subway to school.
- I'm taking the subway to school.

- Okula gitme zamanıdır.
- Okula gitme vakti.
- Okula gitme vakti geldi.

- It's time to go to school.
- It is time to go to school.

- O, okula yaya gider.
- Okula yayan gidiyor.
- Okula yürüyerek gider.

He goes to school on foot.

- Okula gitme zamanı.
- Okula gitme vakti.
- Okula gitme vakti geldi.

- It's time to go to school.
- It is time to go to school.

- Ben metro ile okula gidiyorum.
- Okula metroyla giderim.
- Okula metroyla gidiyorum.

I go to school by subway.

- Okula gitme zamanıdır.
- Okula gitme vakti geldi.

- It's time to go to school.
- It is time to go to school.

- Neden okula gitmeliyim?
- Neden okula gitmem gerekir?

Why should I go to school?

- Ben okula gitmek istemiyorum.
- Okula gitmek istemiyorum.

- I don't want to go to school.
- I don't want to go to school!

- Okula geç kalacağım!
- Ben okula geç kalacağım.

- I'll be late for school!
- I'm going to be late for school!

- Biz aynı okula gideriz.
- Aynı okula gidiyoruz.

We go to the same school.

- Okula gitme vakti.
- Okula gitme vakti geldi.

It's time to leave for school.

- Her gün okula giderim.
- Her gün okula gidiyorum.
- Her sabah okula giderim.

I go to school every morning.

Çocukları okula gönderin.

Keep kids in school.

Okula gidebilenler ise

And those that are in school

Okula gitme vakti.

- It's time to go to school.
- It is time to go to school.

Dün okula gelmedin.

You did not come to school yesterday.

Okula geç kalabilirsin.

You may be late for school.

Okula gitme zamanı.

It is time you went to school.

Yarın okula gideceksin.

You'll go to school tomorrow.

O, okula gidiyordu.

He was going to school.

Okula geç kalmamalısın.

You must not be late for school.

Okula nasıl geldin?

How did you come to school?

Stadyum okula bitişiktir.

The stadium is adjacent to the school.

Dün okula gitmedim.

I didn't go to school yesterday.

O, okula sürdü.

He drove to school.

Okula nasıl gelirsin?

How do you come to school?

Okula gitmek istemiyorum.

I don't want to go to school.

Evim okula yakındır.

My house is near the school.

Bilal okula gitti.

Bilal went to school.

Cumartesi okula gitmiyorum.

I'm not going to school on Saturday.

Ramudu okula geldi.

Ramudu came to school.

Okula arabayla gitti.

He went to school by car.

Okula gitmem gerekiyor.

- I have to go to school.
- I must go to school.

Kedini okula getiremezsin.

You can't bring your cat to school.

Oğlunu okula gönderemedi.

He could not send his son to school.

Okula trenle gittim.

I went to school by train.

Yarın okula gitmeyeceğim.

- I will not go to school tomorrow.
- I won't go to school tomorrow.

Okula metroyla gidiyorum.

I go to school by subway.