Translation of "Dinlemiyordu" in English

Tom dinlemiyordu.

- Tom wasn't listening.
- Tom wasn't paying attention.

Tom'u dinlemiyordu.

- She wasn't listening to Tom.
- She didn't listen to Tom.

Onu dinlemiyordu.

He wasn't listening to her.

Hiçbiri konuşanı dinlemiyordu.

None were listening to the speaker.

Tom, Mary'yi dinlemiyordu.

Tom wasn't listening to Mary.

Hiç kimse dinlemiyordu.

- No one was listening.
- Nobody was listening.
- No one listened.

Kimse konuşmayı dinlemiyordu.

Nobody was listening to the speech.

Kimse seni dinlemiyordu.

No one was listening to you.

Kimse bizi dinlemiyordu.

- No one was listening to us.
- Nobody was listening to us.

Kimse onları dinlemiyordu.

No one was listening to them.

Doktor beni dinlemiyordu.

The doctor wasn't listening to me.

Hiç kimse Tom'u dinlemiyordu.

- No one was listening to Tom.
- Nobody was listening to Tom.

Öğrencilerden hiçbiri öğretmeni dinlemiyordu.

None of the students were listening to the teacher.

Hiç kimse beni dinlemiyordu.

No one was listening to me.

Hiç kimse onu dinlemiyordu.

No one was listening to him.

Alice kız kardeşini dinlemiyordu.

Alice wasn't listening to her sister.

Tom'un söylediklerini hiç kimse dinlemiyordu.

Nobody was listening to what Tom was saying.

Tom Mary'nin ne söylediğini açıkça dinlemiyordu.

Tom clearly wasn't listening to what Mary was saying.

Tom Mary'nin dinlediğini düşünüyordu, ama o dinlemiyordu.

- Tom thought Mary was listening, but she wasn't.
- Tom thought that Mary was listening, but she wasn't.

Tom kafası meşgul görünüyordu ve açıkça Mary'nin söylediklerini dinlemiyordu.

Tom seemed preoccupied and clearly wasn't listening to what Mary was saying.

Tom Mary'ye önemli bir şey söylemeye çalışıyordu fakat o dinlemiyordu.

Tom was trying to tell Mary something important, but she wasn't listening.