Translation of "çıkartmaya" in English

0.003 sec.

Examples of using "çıkartmaya" in a sentence and their english translations:

Sami kıyafetlerimi çıkartmaya başladı.

Sami started taking my clothes off.

Onu bir şekilde dışarı çıkartmaya çalışacağız.

We're gonna have to try and get him out somehow.

Tom yıllardır Mary'yi hapishaneden çıkartmaya çalışıyor.

Tom has been trying to get Mary out of prison for years.

Tom hala Mary'yi onunla dışarı çıkartmaya çalışıyor.

Tom is still trying to get Mary to go out with him.

- Tom Mary'yi kabuğundan çıkartmaya çalıştı.
- Tom Mary'nin çekingenliğini yenmesine yardımcı olmaya çalıştı.

Tom tried to get Mary to come out of her shell.

Kazalım mı? Yoksa geri dönüp biraz su alarak onu oradan çıkartmaya mı çalışayım?

So should we dig for it? Or should I go back and use some water to try and flush him out?