Translation of "Olmaya" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Olmaya" in a sentence and their japanese translations:

- O tembel olmaya eğimlidir.
- Tembel olmaya meyilli.

彼は怠ける傾向がある。

Aktris olmaya hevesleniyordu.

彼女は女優になることを志した。

Kibar olmaya çalışıyordum.

礼儀正しくしようとはしてたよ。

Bilim adamı olmaya kararlıyım.

科学者になる決心をしている。

Onunla arkadaş olmaya çalıştı.

彼女は彼と友達になろうとした。

Başkalarıyla sabırlı olmaya çalış.

他人には辛抱するようにしなさい。

Garnizon teslim olmaya zorlandı.

守備隊は降伏を強いられた。

Dakik olmaya dikkat ederim.

私は時間厳守を第一にしている。

Emekli olmaya karar verdim.

私は引退しようと決心しています。

Bir şey olmaya başlıyor.

何かが始まろうとしていた。

- Yalnız olmaya dayanamayan bir erkeğim.
- Yalnız olmaya dayanamayan bir insanım.

私は淋しがり屋です。

Aileleri arasında köprü olmaya çabalarken

家族と生まれた国の違いを

O toplulukta olmaya ihtiyacımız var.

そのコミュニティに属さねばなりません

Konu çocuk sahibi olmaya geldiğinde

子供を持つことに関しては

Bir öğretmen olmaya niyet ettim.

教師になるつもりだったのだがならなかった。

Cömer olmaya çalış ve affet.

寛大に人を許すように努めなさい。

Bir doktor olmaya niyet ettim.

- 私は医者になるつもりだったのに。
- 私は医者になるつもりだった。
- 医者になるつもりだったのですが。

Daha mantıklı tüketici olmaya çalış.

もっと合理的な消費者になるように努めなさい。

Öncelikle, burada olmaya hakkın yok.

まず第一に、君にはここにいる権利がない。

Dergiye abone olmaya karar verdim.

その雑誌を定期購読することをに決めた。

O, sana destek olmaya isteklidir.

彼は喜んで君を支援してくれる。

O, Fransızcaya hakim olmaya çalıştı.

彼はフランス語に習熟しようとした。

Bir avukat olmaya karar verdim.

私は弁護士になろうと決心した。

Kulübün başkanı olmaya davet edildi.

彼はクラブの会長になるように要請された。

Böyle gergin olmaya gerek yok.

そんなに緊張しなくてもいいですよ。

Bir doktor olmaya karar verdim.

私は医者になる決心をした。

Bir doktor olmaya karar verdi.

彼は医者になることを決心した。

Ben bir avukat olmaya niyetliyim.

私は法律家を志している。

O, takımımızın kaptanı olmaya layıktır.

彼はわがチームの主将にふさわしい。

Neden öğretmen olmaya karar verdin?

なぜ教師になろうと決めたんですか?

Daha iyi olmaya odaklanmanız gerekir.

元気になることに集中してください。

Onun kocası olmaya karar verdi.

彼は彼女の夫になると決めた。

O, bir aktris olmaya niyetlendi.

彼女は女優になることを志した。

Bir öğretmen olmaya karar verdi.

彼は教師になろうと心に決めている。

Ben öğretmen olmaya karar verdim.

教師になると決めました。

Daha fazla engelli olmaya devam ettim.

私はどんどん悪化しました

Konsantre olmaya ve doğru yola itmesi.

私たちは自らの成功を 妨げてしまうという事です

Yani, bunun yerine tutumlu olmaya başlasak.

そうならないように 「倹約」を始めたいのです

Bu, rahatsız edici olmaya başlasa bile.

その痛みと共存する意志を持ち

Sonra tüm bu harika şeyler olmaya

すると いいことが次々に起こり

Bir' ne olurdu 'olmaya devam ediyor.

は、魅力的な「もしも」のままです。

İşte o noktada başarılı olmaya başladım.

‎すると重要なことが ‎見えてきた

Tatil çok sıkıcı olmaya devam ediyor.

休みがつづくととても退屈です。

Onun kibarlığı bana yük olmaya başlamıştı.

彼女の親切が私には重荷になり始めた。

Onunla aynı fikirde olmaya meyilli hissediyorum.

彼女に賛成したい。

O bir avukat olmaya karar verdi.

彼は弁護士になろうと決心した。

O bir doktor olmaya karar verdi.

彼女は医者になろうと決心した。

Bu akşam orada olmaya niyetim var.

私は今晩そこへ行くつもりです。

Bir doktor olmaya niyeti var mı?

彼は、医者になることを目指しているのですか。

Onu polise teslim olmaya ikna ettim.

私は彼を説得して警察に自首させた。

Kenji, bir aşçı olmaya karar verdi.

健二はコックになることに決めた。

O rehin tutulurken cesur olmaya çalıştı.

人質にとられながら、彼は努めて勇敢に振る舞った。

Tom bir itfaiyeci olmaya karar verdi.

トムは消防士になろうと決心した。

Sınıf arkadaşları ile arkadaş olmaya çalıştım.

私はクラスメートと親しくしようとした。

Neden gülüyorsun? Burada ciddi olmaya çalışıyorum.

何笑ってんだよ。こっちは真面目に話してんのに。

Tom bir öğretmen olmaya karar verdi.

トムは教師になろうと決心した。

Bu bölge yağışlı olmaya devam edecek.

この地域は雨が続くでしょう。

Yaşlı bayana yardımcı olmaya razı oldu.

彼はその老婆を助けることに同意した。

Tom, Mary'nin iyimser olmaya çalıştığını söyledi.

メアリーは楽観的になろうとしていると、トムが言っていた。

Yardımcı olmaya çalışarak yaklaşık 20 yılımı harcadım.

運が良くなるよう 人々の手助けをしてきました

Çocuk bir erkek olmaya ve ağlamamaya çalıştı.

その少年は男らしくして泣くまいとがんばった。

Sakin olmaya çalıştım ama sonunda kendimi kaybettim.

- 冷静になろうとしたのだが、とうとうかっとなった。
- 私は冷静でいようとしたが、とうとう堪忍袋の緒が切れた。
- 冷静でいようとしたのだが、最後には切れてしまった。
- 冷静でいようとしたんだけど、結局ぶちキレちゃったよ。

O daha az rahatsız edici olmaya çalıştı.

- 彼はでしゃばらないようにしよう。
- 彼はでしゃばらないようにしようとした。

Kız kardeşim bir öğretmen olmaya karar verdi.

姉は先生になる決心をしている。

Yeni doğmuş bir bebek hasta olmaya eğilimlidir.

生まれたばかりの赤ん坊は病気になりやすい。

Biz başka insanlara karşı kibar olmaya çalışmalıyız.

私たちは他人に親切にしなければならない。

Oğlum bir Rakugo hikaye anlatıcısı olmaya çalıştı.

私の息子は落語家になろうとした。

Şu andan itibaren dakik olmaya söz veriyorum.

これからは時間に遅れずに来ることを約束しています。

Kim gelecekte bir diplomat olmaya niyet ediyor.

キムは将来外交官になるつもりである。

Bu yol yağmurdan sonra çamur olmaya eğilimlidir.

あの小道は雨が降るとぬかるみやすい。

Bu işte bana yardımcı olmaya istekli misin?

私の仕事を手伝う気がありますか。

Tom sınıf başkanlığına aday olmaya karar verdi.

トムは学級委員長に立候補することにした。

İnsan embesil olmaya maruz kalan tek hayvandır.

ヒトは、バカになってしまう唯一の対象種です。

Sam bir baba olmaya hazır olmadığını hissediyordu.

サミは父親になる準備ができていないと感じていた。

Kendi bütün ve gerçek kişiliğimle var olmaya hazırım.

等身大で本来の自分の姿で 生き始めようと思います

Hızlı bir şekilde dönüş yaşamaya, izole olmaya başladım.

私はどんどん落ちこみ 急速に孤立していきました

- Daha kibar olmayı denemelisin.
- Daha kibar olmaya çalışmalısınız.

君たちはもっと礼儀正しくするようにしなければいけない。

O kadar çocuksu bir plan başarısız olmaya mahkûmdur.

そんな子供じみた計画は失敗するにきまっている。

Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.

私は幸福であろうと決意した。なぜなら健康によいからだ。

Bu çocuk gelecekte bir avukat olmaya can atıyor.

この子の将来の夢は弁護士です。

Tom her zaman kendi yoluna sahip olmaya çalışır.

トムはいつも我を通そうとする。

Bay Green'in önünde elinden geldiğince kibar olmaya çalış.

グリーンさんの前では、できるだけ礼儀正しくするよう心がけなさい。

- Bir doktor olmak istiyorum.
- Doktor olmaya karar verdim.

私は医者になろうと決心した。

Video oyunlarının kendilerine kattıklarına ve bir topluluk olmaya dair

ゲームやコミュニティの 楽しみについて

Misato sakin olmaya çalıştı ama sonunda öfkesine yenik düştü.

ミサトは冷静でいようとしたが、ついにかんしゃくを起こしていた。

Bir araştırmaya göre, büyük kadınlar ikizleri olmaya daha yatkındır.

ある研究によれば、大柄な女性は双子を生む傾向がより強い。

Bazı genç Japonlar, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.

若い日本人の中には、結婚するより独身でいることを好む者もいる。

Deniz blokajları kıtlığa neden olmaya başlamıştı. Avrupa'da yiyecek ve yakıt ...

海上封鎖により ヨーロッパでの食料と燃料の不足は 深刻な域に達していた

O yirmi yaşına ulaşıncaya kadar bir şarkıcı olmaya karar vermedi.

20才になって初めて、彼女は歌手になろうと決心した。

O otuz yaşına kadar o bir yazar olmaya karar vermedi.

彼は30歳になってはじめて作家になろうと決心した。

Çocuklara sessiz olmalarını söyledim, fakat onlar gürültülü olmaya devam ettiler.

- 子供たちに静かにするように言ったのに、騒々しいままだった。
- 子供たちに静かにするように言ったが、変わらずやかましかった。

Üniversiteden mezun olduğumda ne olmaya niyet ettiğim bana amcam tarafından soruldu.

大学を卒業したら何になるつもりかと私は伯父に聞かれた。

- Mezun olmak için yeterli kredim yok.
- Mezun olmaya yetecek kredim yok.

私は卒業するのに十分な単位を取っていない。

İkincisi, birkaç becerinin peşinden gidin deneyin ve onlarda iyi olmaya çalışın

2つ目に スキルを身に付け 得意になりましょう

- Bir öğretmen olmaya karar verdi.
- Bir öğretmen olmak için kararını verdi.

- 彼は先生になろうと決心した。
- 彼は教師になろうと心に決めている。

Daha pozitif olmaya ve sahip olduğum her şeyi ona vermeye karar verdim.

これからはプラス思考でがんばって行こうと思います。