Translation of "Olmaya" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Olmaya" in a sentence and their arabic translations:

Mutlu olmaya çalışıyorum.

أنا أحاول أن أكون سعيدا.

Kibar olmaya çalışıyordum.

كنت أحاول أن أكون مهذّبا.

Bilim adamı olmaya kararlıyım.

- عقدتُ العزم على أن أكون عالمًا.
- عقدتُ العزم على أن أكون عالمًا في العلوم الطبيعية.

Doktor olmaya karar verdim.

قررت أن أصبح طبيباً.

- Sami'nin ilacı etkili olmaya başladı.
- Sami'nin ilaç tedavisi etkili olmaya başladı.

بدأ دواء سامي يؤثّر فيه.

Aileleri arasında köprü olmaya çabalarken

بسبب المحاولة في ملء الفجوة

O toplulukta olmaya ihtiyacımız var.

نحتاجُ لنكون ضمن ذلك المجتمع.

Tehlikeli tehditler olmaya devam ediyorlar.

يظلون تهديدات خطيرة

Konu çocuk sahibi olmaya geldiğinde

عندما يتعلق الأمر بإنجاب الأطفال

Ve tedavi olmaya ikna etmeliyiz

وعلينا أن نقنع بعلاجنا

O, Fransızcaya hakim olmaya çalıştı.

حاول أن يتقن الفرنسية.

Bir doktor olmaya karar verdi.

عزم على أن يصبح طبيباً.

Seninle aynı fikirde olmaya başlıyorum.

لقد بدأت أوافقك الرأي.

O, takımımızın kaptanı olmaya layıktır.

إنه جدير بأن يكون قائد فريقنا.

Sami Müslüman olmaya hazır değildi.

لم يكن سامي مستعدّا للنّطق بالشّهادة.

Daha fazla engelli olmaya devam ettim.

استمررت في الإعاقة.

O kadınlar sadece iyi olmaya çalışıyorlar.

كلّ ما تحاول تلك النسوة فعله هو المضي قُدمًا.

Konsantre olmaya ve doğru yola itmesi.

تحديدًا لأن مخاوفنا تدفعنا للتركيز بشدة.

Yani, bunun yerine tutumlu olmaya başlasak.

ترون، أفضل لو أننا بدلًا من ذلك بدأنا نحسن التدبير.

Bu, rahatsız edici olmaya başlasa bile.

حتى عندما تكون غير مريحه،

Sonra tüm bu harika şeyler olmaya

ثم بدأت أشياء رائعة تحدث،

Bir' ne olurdu 'olmaya devam ediyor.

يظل "ماذا لو" محيرًا .

İşte o noktada başarılı olmaya başladım.

‫ثم بدأت...‬ ‫أحرز تقدّمًا.‬

O bir avukat olmaya karar verdi.

قرر أن يصبح محامياً

Fadıl'ı Müslüman olmaya ne ikna etti?

ما أقنع فاضل كي يعتنق الإسلام؟

Sami Leyla'yı Müslüman olmaya ikna etti.

أقنع سامي ليلى كي تعتنق الإسلام.

Piyasada hâkim olmaya çalışmalı, onu tanıyıp düzenlemeliyiz

يجب أن ندخل تلك السوق، ونتعرّف عليها، وننظّمها،

Yardımcı olmaya çalışarak yaklaşık 20 yılımı harcadım.

وأحاول مساعدة الناس على زيادة حظهم.

Kağıdına mürekkep olmaya mahkum bir proje mi?

الله

Yeni doğmuş bir bebek hasta olmaya eğilimlidir.

من السهل على صبي حديث الولادة أن يمرض.

Hiç kimse bir derneğe üye olmaya zorlanamaz.

لا يجوز إرغام أحد على الانضمام إلى جمعية ما.

Sami, Leyla ile arkadaş olmaya devam etti.

واصل سامي صداقته مع ليلى.

Kuşkusuz deneyimsiz olmak deneyimli olmaya göre bir avantaj.

مما لا شك فيه، عدم الخبرة هو ميزة لكي تصبح من ذوي الخبرة

Kendi bütün ve gerçek kişiliğimle var olmaya hazırım.

وبدء أن أكون نفسي الحقيقية بشكل كامل.

Hızlı bir şekilde dönüş yaşamaya, izole olmaya başladım.

وبدأت في عزلتي أنحدر انحدارًا حثيثًا.

- Daha kibar olmayı denemelisin.
- Daha kibar olmaya çalışmalısınız.

يجب أن تحاول أن تكون أكثر أدباً.

- Bir doktor olmak istiyorum.
- Doktor olmaya karar verdim.

قررت أن أصبح طبيباً.

Video oyunlarının kendilerine kattıklarına ve bir topluluk olmaya dair

لمعرفة ماذا جلبت لهم لعب ألعاب الفيديو

Siyasetle ilgilenen birisi bir gün milletvekili olmaya karar veriyor,

الشخص المهتم بالسياسة، يقرر أن يصبح نائبًا عن الشعب في أحد الأيام،

Deniz blokajları kıtlığa neden olmaya başlamıştı. Avrupa'da yiyecek ve yakıt ...

حصار بحري كانت بداية لتسبب نقص الغذاء والوقود في جميع أنحاء أوروبا ...

Genel konular hakkında biraz daha fazla bilgi sahibi olmaya çalışmak zorundaydım.

و في التحدث مع بعض الرياضيين الحقيقيين حول الأشياء الجارية.

Akışkan ve ergimiş magma donmuş ve dünya artık yok olmaya hazır

تجميد الصهارة السائلة والصهر والعالم على استعداد للقتل

İkincisi, birkaç becerinin peşinden gidin deneyin ve onlarda iyi olmaya çalışın

ثانياً، اتبع بعضاً من مهاراتك، وحاول تطويرها وابرع فيها،

Bu yüzden belki de kendimize karşı daha nazik olmaya başlamanın zamanı gelmiştir,

لذا قد يكون حان الوقت لتبدأ في معاملة نفسك بشكل ألطف،

- Her gelecek yakındır.
- Bütün gelecekler yakındır.
- Olacak olan her şey, olmaya yakındır.

كل آت قريب

Bu yüzden bilim adamları ve doktorlar bizi her yıl grip aşısı olmaya teşvik ediyor.

لهذا يحثّنا العلماء والأطباء على الحصول على تطعيم الأنفلونزا كل عام.