Translation of "Yolculuğa" in Dutch

Cesur bir yolculuğa çıkıldı.

of het nu gaat om auto's, fietsen of bussen.

Tom arkadaşlarıyla birlikte yolculuğa gitti.

Tom maakte een road trip met zijn vrienden.

çünkü dönüşü olmayan yolculuğa hazırlanmak gerekiyor.

Want je moet je voorbereiden op de dood.

Bu tek yönlü yolculuğa sadece dişiler çıkar.

Alleen vrouwtjes maken deze reis.

O birkaç gün önce bir yolculuğa çıktı.

Ze is enkele dagen geleden op reis gegaan.

Yolculuğa çıkacağımda, çoğunlukla, yanıma bir dergi alırım.

Ik neem meestal een tijdschrift mee als ik op reis ga.

Sami yanına Kuran almadan asla yolculuğa çıkmaz.

Sami reist nooit zonder een exemplaar van de Koran.