Translation of "Alırım" in Spanish

0.011 sec.

Examples of using "Alırım" in a sentence and their spanish translations:

Okumaktan zevk alırım.

Me gusta mucho leer.

Nasıl kilo alırım?

¿Cómo hago para ganar peso?

İyi dostlarımdan güç alırım.

Saco fuerzas de mis buenos amigos.

Yerinde olsam, şunu alırım.

Si fuera tú, compraría ese.

Ne zaman ödeme alırım?

- ¿Cuándo voy a cobrar?
- ¿Cuándo me van a pagar?

Ben borç para alırım.

Presto dinero.

İstediğim bir şeyi alırım.

Yo obtengo lo que quiero.

Kitap okumaktan keyif alırım.

Me encanta leer libros.

Bir aktör olarak, senaryolar alırım

Como actor, obtengo guiones

Yeterli param olsa, kitabı alırım.

Si tuviera suficiente dinero, compraría el libro.

Ara sıra ondan haber alırım.

De vez en cuando sé de él.

Bir şey istersem onu alırım.

Si quiero algo, lo obtengo.

Çocukları oynarken izlemekten zevk alırım.

Me gusta mirar a niños jugando.

Neredeyse her gün süt alırım.

Compro leche casi todos los días.

Neredeyse her gün duş alırım.

- Me doy una ducha casi todos los días.
- Me ducho casi todos los días.

Ben genellikle akşamleyin duş alırım.

Suelo ducharme por la noche.

Genellikle kahvaltıdan önce duş alırım.

Usualmente me baño antes del desayuno.

Bir saat içinde Tom'u alırım.

Recogeré a Tom en una hora.

Ben seyahat etmekten zevk alırım.

Me gusta viajar.

Sık sık ondan mektup alırım.

A menudo recibo cartas de él.

Ben her gün vitamin alırım.

Tomo vitaminas todos los días.

Param olsa bir bilgisayar alırım.

Si yo tuviera dinero, compraría el ordenador.

Her gece bir duş alırım.

- Me ducho todas las noches.
- Me ducho cada noche.

Zengin olursam bir çiftlik alırım.

Cuando yo sea rico, compraré una granja.

- Okumayı severim.
- Okumaktan zevk alırım.

Me gusta leer.

Yazın soğuk suyla duş alırım.

En verano me ducho con agua fría.

Ben genellikle sekiz numara ayakkabı alırım.

Normalmente llevo una talla ocho de calzado.

Ben sadece yumuşak tuvalet kağıdı alırım.

Yo solo compro papel higiénico suave.

Piyangoyu kazanırsam yeni bir araba alırım.

Si me ganara la lotería, compraría un coche nuevo.

Su sporları için nerede maskeler alırım?

¿Dónde consigo caretas para deportes acuáticos?

Uyanırım, telefonumu alırım, e-postalarıma bakarım,

Me despierto, agarro el teléfono, reviso el correo,

Daha fazlasını istiyorsan ben senden ücret alırım

si quieres mas te cobrare

Bu yaz sadece beş gün izin alırım.

Solo tengo cinco días de vacaciones este verano.

Benim kahvemle, iki çay kaşığı şeker alırım.

Tomo dos cucharaditas de azúcar con mi café.

Şimdi 1,000,000 yenim olsa, bir araba alırım.

Si tuviera un millón de yenes ahora, me compraría un coche.

Eğer param olsa, bir bilgisayar satın alırım.

- Si tuviera dinero, compraría un computador.
- Si tuviera dinero, compraría una computadora.

Yolculuğa çıkacağımda, çoğunlukla, yanıma bir dergi alırım.

Normalmente llevo una revista cuando voy de viaje.

Ben sık sık ondan bir mektup alırım.

A menudo recibo una carta de él.

Ben, genellikle bu servis istasyonunda arabaya benzin alırım.

Yo normalmente lleno el coche en esta estación de servicio.

Ben her zaman kahvaltıda kahve ve tost alırım.

Siempre desayuno café con tostadas.

- Seni evinden beşte alacağım.
- Saat beşte sizi evinizden alırım.

Te recogeré en tu casa a las cinco.

Benim için her zaman üç şey vardır. Ailemden güç alırım.

Y siempre son las mismas tres cosas. Saco fuerzas de mi familia.

- Yazın her sabah banyo yaparım.
- Yazın her sabah banyo alırım.

Los veranos me baño todas las mañanas.

Genellikle tenis oynadıktan sonra bir duş alırım, ama bugün alamadım.

Suelo darme una ducha después de jugar al tenis, pero hoy no he podido.

- Umarım zam alırım.
- Umarım maaşım artar.
- Umarım maaşıma zam yapılır.

Espero que me suban el sueldo.

- Ben yalnızca bir bardak su alırım.
- Yalnızca bir bardak su içeceğim.

- Solo beberé un vaso de agua.
- Solo tomaré un vaso de agua.

- Yeterli param olsaydı, bu kamerayı alırdım.
- Yeterli param olsa, bu kamerayı alırım.

Si tuviese suficiente dinero, podría comprar esta cámara.