Translation of "Yapmaz" in Dutch

0.003 sec.

Examples of using "Yapmaz" in a sentence and their dutch translations:

O makyaj yapmaz.

Zij draagt geen make-up.

Allah hatalar yapmaz.

God maakt geen fouten.

Tanrı, hata yapmaz.

God maakt geen fouten.

Abim spor yapmaz.

- Mijn oudere broer sport niet.
- Mijn oudere broer doet niet aan sport.

Mary onu yapmaz.

Mary doet het niet.

Tom çok yapmaz.

Tom doet niet veel.

Sakal filozof yapmaz.

Een baard maakt je nog geen filosoof.

- Sami Müslümandır ve onlardan herhangi birini yapmaz.
- Sami Müslümandır ve onlardan hiçbirini yapmaz.
- Sami Müslüman, öyle şeyler yapmaz.

Sami is een moslim en dat hij doet niets van dat.

Babam evde hiçbir iş yapmaz.

Mijn vader doet niets in huis.

Tom genellikle öyle şeyler yapmaz.

Tom doet normaal gesproken zulke dingen niet.

Onlar asla bir şey yapmaz.

Ze doen nooit iets.

Tom pazartesi günü pratik yapmaz.

Tom heeft op maandag niet geoefend.

Siz onu hiç yapmaz mısınız?

Doen jullie dat dan nooit?

O, ağlamaktan başka bir şey yapmaz.

- Hij doet niets anders dan wenen.
- Zij doet niets anders dan wenen.
- Ze doet niet anders dan huilen.
- Hij doet niet anders dan huilen.

Umarım Tom bunu bir daha asla yapmaz.

Ik hoop dat Tom het nooit meer opnieuw zal doen.

Bir Japon asla böyle bir şey yapmaz.

- Dat zou een Japanner nooit doen.
- Een Japanner zou zoiets nooit doen.

O öğrendikleriyle ilgili asla bir gösteri yapmaz.

Hij loopt nooit te koop met zijn leren.

- Tom ev ödevini genellikle akşam yemeğinden önce yapmaz.
- Tom genelde ev ödevini akşam yemeğinden önce yapmaz.

Tom maakt niet vaak zijn huiswerk voor het avondeten.

O çizgi roman okumaktan başka bir şey yapmaz.

Hij doet niets anders dan strips lezen.

- Bunu kimse yapmaz.
- Bunu yapan yok.
- Kimse böyle yapmıyor.

Niemand doet dat.

O yanında bir çalar saati almadan asla yolculuk yapmaz.

Hij gaat nooit op reis zonder een wekker mee te nemen.

Tüm gün boyunca televizyon seyretmekten başka hiçbir şey yapmaz.

Ze doet niets anders dan de hele dag tv kijken.

Tom bütün gün odasında oturur ve bir şey yapmaz.

Tom zit de hele dag in zijn kamer niks te doen.

- İki yanlış bir doğru yapmaz.
- İki yanlış bir doğru etmez.

Twee keer ongelijk maakt geen gelijk.

- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
- Bir insan aynı hatayı iki kez yapmaz.

Een ezel stoot zich in 't gemeen geen tweemaal aan dezelfde steen.