Translation of "Sami" in Dutch

0.006 sec.

Examples of using "Sami" in a sentence and their dutch translations:

- Sami Müslüman.
- Sami Müslümandır.

Sami is een moslim.

- Sami yaklaştı.
- Sami yaklaşıyordu.

Sami kwam dichterbij.

- Sami kel.
- Sami keldir.

Sami is kaal.

- Sami oruçlu.
- Sami oruç.
- Sami oruç tutuyor.

Sami is aan het vasten.

- Sami Facebook'ta idi.
- Sami Facebook'taydı.

Sami zat op Facebook.

- Sami okuryazar değildi.
- Sami cahildi.

Sami was analfabeet.

- Sami Müslüman değildi.
- Sami gayrimüslimdi.

Sami was geen moslim.

Sami biliyordu.

Sami wist het.

Sami yakalandı.

Sami werd gepakt.

Sami kıskançtı.

Sammy was jaloers.

Sami öldürüldü.

Sami is vermoord.

Sami saklandı.

Sami verstopte zich.

Sami aradı.

Sami belde.

Sami vardı.

Sami is aangekomen.

Sami kovulacak.

Sami wordt ontslagen.

Sami çıldırdı.

Sami werd gek.

Sami bekledi.

Sami wachtte.

Sami kaçtı.

Sami ontsnapte.

Sami yanıtladı.

Sami heeft geantwoord.

Sami Müslümandı.

Sami was moslim.

Sami öldü.

Sami stierf.

Sami camide.

Sami is in de moskee.

- Sami ağlamaya başladı.
- Sami bağırmaya başladı.

Sami begon te huilen.

- Sami kelimeişehadet getirdi.
- Sami şehadet getirdi.

Sami legde zijn sjahada af.

- Sami yeniden evlendi.
- Sami tekrar evlendi.

Sami hertrouwde.

- Sami küfür etti.
- Sami lanet etti.

Sami vloekte.

- Sami idrar yapıyordu.
- Sami çiş yapıyordu.

Sami plaste.

- Sami İslam'a geçti.
- Sami İslam'a girdi.

Sami bekeerde tot de islam.

- Sami Kuran okudu.
- Sami Kuran'ı okumuş.

Sami las de Koran.

- Sami Kuran okudu.
- Sami Kuran tilavet etti.

Sami reciteerde de Koran.

- Sami camiye girdi.
- Sami caminin içine girdi.

Sami ging de moskee in.

- Sami camiyi terk etti.
- Sami camiden çıktı.

Sami verliet de moskee.

- Sami uygulamayı indirdi.
- Sami uygulamayı download etti.

- Sami downloadde de applicatie.
- Sami downloadde de app.

- Sami havaalanından ayrıldı.
- Sami havaalanını terk etti.

Sami verliet het vliegveld.

- Sami İslam'ı terk etti.
- Sami İslam'dan çıktı.

Sami verliet de islam.

- Sami boy abdesti aldı.
- Sami gusül etti.

Sami deed de ghoesl.

- Sami Allah'a iman ediyor.
- Sami Allah'a inanıyor.

Sami gelooft in Allah.

- Sami bugün oruçlu.
- Sami bugün oruç tutuyor.

Sami vast vandaag.

Sami güvenilir değildi.

Sami was niet betrouwbaar.

Sami eczaneye gitti.

Sami ging naar de apotheek.

Sami, Leyla'yı koruyabilirdi.

Sami had Layla kunnen verdedigen.

Sami İslam'la ilgileniyordu.

Sami was geïnteresseerd in de islam.

Sami camiye gitti.

Sami ging naar de moskee.

Sami İslam'dan korkuyordu.

Sami was bang voor de islam.

Sami İslam'ı benimsedi.

Sami accepteerde de islam.

Sami doğruyu söylüyor.

Sami vertelt de waarheid

Sami terk etti.

Sami vertrok.

Sami şikayette bulundu.

Sami klaagde.

Sami hayatta kaldı.

Sami overleefde.

Sami karşıt görüşteydi.

Sami was het daar niet mee eens.

Sami, Leyla'yı koruyordu.

Sami beschermde Layla.

Sami emekli oldu.

Sami is met pensioen.

Sami kabul etti.

Sami stemde toe.

Sami geri döndü.

Sami keerde terug.

Sami yemek yapıyor.

Sami kookt.

Sami burada büyüdü.

Sami groeide hier op.

Sami 36 yaşında.

Sami is 36 jaar oud.

Sami sorunu çözdü.

- Sami heeft het probleem opgelost.
- Sami loste het probleem op.

Sami intihar etti.

Sami pleegde zelfmoord.

Sami orada bekledi.

Sami wachtte daar.

Sami ölümüne düştü.

Sami is doodgevallen.

Sami ayıyı vurdu.

Sami schoot de beer neer.

Sami altmıştan fazla.

Sami is ouder dan 60 jaar.

Sami piskopos oldu.

Sami werd bisschop.

Sami onu önermişti.

Sammy stelde dat voor.

Sami çok hevesliydi.

Sami was erg enthousiast.

Sami, İslam'ı öğreniyordu.

Sami leerde over de islam.

Sami inekleri sağdı.

Sami molk koeien.

Sami misilleme yaptı.

Sami sloeg terug.

Sami, Facebook'a gitti.

Sami ging op Facebook.

Sami çiçekler dikti.

- Sami plantte bloemen.
- Sami heeft bloemen geplant.

Sami hasta oldu.

Sami werd ziek.

Sami annesine güveniyordu.

Sami vertrouwde zijn moeder.

Sami 26 yaşında.

Sami is 26 jaar oud.

Sami suşi yiyordu.

Sami was sushi aan het eten.

Sami duş alıyordu.

Sami was aan het douchen.

Sami, Leyla'yı gördü.

Sami zag Layla.

Sami camiye gider.

Sami gaat naar de moskee.

Sami polisleri arıyor.

Sami belt de politie.

Sami bir melekti.

Sami was een engel.

Sami çığlık atıyor.

Sami schreeuwt.

Sami gerçekten tatlıydı.

- Sami was heel lief.
- Sami was zeer lief.
- Sami was erg lief.

Sami flört ediyordu.

- Sami datete.
- Sami was aan het daten.

Sami gözlük takıyordu.

Sami droeg een bril.

Sami Müslümanlardan hoşlanmaz.

Sami houdt niet van moslims.

Sami İslam'ı sevdi.

Sami hield van de islam.

Sami artık Müslüman.

Sami is nu moslim.

Sami Kuran okuyordu.

Sami reciteerde de Koran.

Sami Müslüman oldu.

Sami werd een moslim.

Sami Kuran dinliyordu.

Sami luisterde naar de Koran.

Sami camiye girdi.

Sami ging de moskee binnen.

Sami sahura kalktı.

Sami werd wakker voor de soehoor.

Sami abdest aldı.

Sami deed de woedoe.

Sami ezan okudu.

Sami reciteerde de azan.

Sami ihrama girdi.

Sami ging ihraam binnen.