Translation of "Tarzı" in Dutch

0.004 sec.

Examples of using "Tarzı" in a sentence and their dutch translations:

Onun tarzı var.

Hij heeft stijl.

Dorothy DeLay'in tarzı ile çalışmış

Hij had getraind op de manier van Dorothy DeLay

Tom'un sağlıklı yaşam tarzı var.

Tom heeft een gezonde levensstijl.

Meryem yodel tarzı şarkı söyler.

Maria jodelt.

Görünüşü de hayat tarzı kadar gariptir.

Haar uiterlijk is net zo vreemd als haar levensstijl.

Onun konuşma tarzı benim sinirlerimi bozuyor.

Haar manier van praten maakt me nerveus.

Tom'un savurgan bir yaşam tarzı var.

Tom heeft een extravagante levensstijl.

Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.

Tom heeft een gezonde levensstijl.

Gerçek, çantanı toplayıp çık tarzı bir seyahate.

maar een echte reis met bagage en zo.

Bu sanatçının çok farklı bir tarzı var.

Deze kunstenaar heeft een zeer herkenbare stijl.

Onun bana bakma tarzı bana kötü bir his verdi.

De manier waarop hij naar me keek, gaf me een slecht gevoel.

Akkarınca ayaklarının tıkırtılarını bile. Bu gizli hayat tarzı başka yırtıcılardan saklanmasını da sağlar.

Zelfs het getrippel van termietenvoetjes. Deze levenswijze helpt haar ook zich voor andere roofdieren te verbergen.