Translation of "Sahiptir" in Chinese

0.005 sec.

Examples of using "Sahiptir" in a sentence and their chinese translations:

Çocuk cebinde bir elmaya sahiptir.

这男孩的口袋里有个苹果。

O, elinde bir çiçeğe sahiptir.

她手上有一朵花。

Öğretmenlikte çok az deneyime sahiptir.

他沒有甚麼教學經驗。

O, pek çok kitaba sahiptir.

他有太多書。

Bu mağaza çeşitli baharatlara sahiptir.

這家商店有各種香料。

Bu yer her şeye sahiptir.

这个地方什么都有。

O, harika bir kişiliğe sahiptir.

他有一個很好的性格。

Tom, iyi bir belleğe sahiptir.

湯姆有好的記憶力。

Tom kötü bir üne sahiptir.

Tom的名声不好。

Böcekler sert bir cilde sahiptir.

昆虫有一层坚硬的表皮。

O, iyi derecede İngilizce iletişimine sahiptir.

他有很好的英語能力。

O büyük bir mizah duygusuna sahiptir.

他有很好的幽默感。

Neredeyse tüm Japonlar koyu saça sahiptir.

几乎所有的日本人头发都是黑色的。

O, bir sürü orijinal fikirlere sahiptir.

他有很多獨到的見解。

Bu ülke ılıman bir iklime sahiptir.

這個國家的氣候很溫和。

Ve herkes katkıda bulunma yeteneğine sahiptir.

每个人都有能力作贡献。

Taro güçlü bir sorumluluk duygusuna sahiptir.

太郎有很强的责任感。

Annem iyi bir el yazısına sahiptir.

我母親的筆跡很好看。

O, düzenbazlığıyla kötü bir üne sahiptir.

他因为为人不诚实而名声不好。

Roma bir sürü antik yapılara sahiptir.

罗马有很多古建筑。

Karlo, anlamak ve oluşturmak yeteneğine sahiptir.

Karlo有理解和创造的能力。

O bir köpeğe ve altı kediye sahiptir.

她有一只狗和六只猫。

İngilizce Fransızcadan gelen birçok ödünç kelimeye sahiptir.

英语有很多法语外来词。

Patronum kitapları çok hızlı okuma yeteneğine sahiptir.

我的老闆看書可以看得很快。

O matematik alanında yüksek lisans derecesine sahiptir.

他有一个数学硕士学位。

George inanılmaz büyüklükte bir gırtlak kemiğine sahiptir.

喬治有一個令人難以置信的大喉結。

O en az bin adet kitaba sahiptir.

他至少有一千本書。

- O, kehanet yeteneğine sahiptir.
- Onun peygamberlik yeteneği var.

她有预言的能力。

- O, bir mizah duygusuna sahiptir.
- O, esprili biridir.

她有幽默感。

Birçok televizyon programı çocuklar üzerinde kötü etkiye sahiptir.

許多電視節目對兒童有不良的影響。

O sınıf 15 oğlan ve 28 kıza sahiptir.

那个班有15名男孩和28名女孩子。

- Okulumuz on sınıfa sahiptir.
- Okulumuzun on tane dersliği vardır.

我們學校有十班。

- O on çocuğa sahiptir.
- Onun on tane çocuğu var.

她有十个孩子。

Bu otel 1000 tane misafir için yatacak yere sahiptir.

這家酒店可以容納一千人。

O, benim sahip olduğumdan çok daha fazla paraya sahiptir.

他比我有錢多了。

İnsan çevresel değişikliklere uyum sağlamak için büyük bir kapasiteye sahiptir.

人類適應環境變化的能力很強。

Amerika dünyanın en büyük ekonomisine ve en güçlü ordusuna sahiptir.

美国是世界最大的经济体并拥有最强的军队。

O ihtiyaçlarını karşılamak için bir karıya ve iki küçük çocuğa sahiptir.

他有一个妻子和两个孩子要养活。

- Onun yirmi çocuğu var.
- O 20 çocuğa sahiptir.
- Yirmi çocuğu var.

他有二十个孩子。

- O çok açık bir kişiliğe sahiptir.
- Onun çok açık bir kişiliği var.

她是个很坦率的人。

25 ve 54 yaşları arasındaki erkekler ve kadınlar en stresli yaşamlara sahiptir.

25 歲至 54 歲的男女生活壓力最大。

- O, benim sahip olduğumdan daha çok kitaba sahiptir.
- Onun benden daha fazla kitabı var.

他拥有的书比我的多。

Onun kökeninden dolayı, Kanada İngilizcesi hem Amerikan hem de İngiliz İngilizcesi ile ilgili özelliklere sahiptir.

由於它的起源,加拿大英語具有美國英語和​​英國英語兩者的特色。

- Bir yıl on iki aya sahiptir.
- Bir yılda on iki ay vardır.
- Bir yılın on iki ayı vardır.

- 一年有十二个月。
- 一年有十二個月。

- Avrupa Asya'dan daha küçük bir nüfusa sahiptir.
- Avrupa'nın Asya'dan daha az nüfusu var.
- Avrupa'nın Asya'dan daha az nüfusu vardır.

欧洲的人口比亚洲少。