Translation of "Sahiptir" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Sahiptir" in a sentence and their arabic translations:

İnsan konuşma yetisine sahiptir.

الإنسان لديه القدرة على الكلام.

Bay Ford bu araziye sahiptir.

السيد فورد يملك هذه الأرض.

Neredeyse tüm Japonlar koyu saça sahiptir.

جميع اليابانيين تقريبا لديهم شعر داكن اللون.

O, bir sürü orijinal fikirlere sahiptir.

عنده كثيرٌ من الأفكار الإبداعية.

Ve herkes katkıda bulunma yeteneğine sahiptir.

ويستطيع الجميعُ المساهمةَ.

Annem iyi bir el yazısına sahiptir.

خط أمي جميل.

İngilizce Fransızcadan gelen birçok ödünç kelimeye sahiptir.

استعارت اللغة الإنجليزية كلمات كثيرة من الفرنسية.

Bu iki şehir aynı trafik kurallarına sahiptir.

كلا المدينتين لديهما نفس قوانين المرور.

Fakat doğadaki her şey gibi bir yere sahiptir.

‫لكنها مثل كل شيء في الطبيعة،‬ ‫لديها مكانتها الخاصة.‬

Aslen bir primat olsa da kemirgen dişlerine sahiptir.

‫إنه من الرئيسيات،‬ ‫لكن أسنانه أقرب إلى أسنان القوارض.‬

Tom buzdolabında dört litrelik ucuz şarap variline sahiptir.

عند توم علبة أربعة لتر من الخمر الرخيص في ثلاجته

Grip ise ortalama 2 günlük kuluçka süresine sahiptir.

و بالمقارنة بالانفلونزا، تدوم فترة حضانتها في المتوسط ليومين فقط

O yeni bir arabaya ve eski bir arabaya sahiptir.

- لديه سياراتان، إحداهما جديدة و الأخرى قديمة.
- لديه سيارة جديدة و أخرى قديمة.

Belki ağlıyor. Karbondioksitten sonra iklim üzerinde en büyük etkiye sahiptir

ربما بكاء. فهو صاحب التأثير الاكبر على المناخ بعد ثاني

Dünya üzerindeki Brezilya, Merkatör projeksiyonunda Brezilya ile aynı boyuta sahiptir.

فالبرازيل في الكرة الأرضية لها نفس الشكل في اسقاط ميركاتور

Curiosity Stream, birçok ödüllü özel ve orijinal içeriğe sahiptir ve tüm içeriği

يتميز Curiosity Stream بالعديد من العروض الحصرية والأصلية الحائزة على جوائز ، ويمكن دفق

Curiosity Stream, ödüllü pek çok özel ve orijinal içeriğe sahiptir ve tüm içeriği

يتميز Curiosity Stream بالعديد من العروض الحصرية والأصلية الحائزة على جوائز ، ويمكن دفق

- Onun yemeklerde gazete okuma alışkanlığı vardır.
- O yemek süresince gazete okuma alışkanlığına sahiptir.

هو معتاد على قراءة الجريدة أثناء الوجبات.

Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir.

لكل شخص حق التملك بمفرده أو بالاشتراك مع غيره.

- O, hem İngilizce hem de Fransızca öğretebilir.
- O hem İngilizce hem de Fransızca öğretme yeteneğine sahiptir.

هو قادر على تدريس كلاً من الإنجليزية والفرنسية.

- Bir yıl on iki aya sahiptir.
- Bir yılda on iki ay vardır.
- Bir yılın on iki ayı vardır.

هناك اثنا عشر شهرًا في السنة.