Translation of "Bulunan" in Dutch

0.006 sec.

Examples of using "Bulunan" in a sentence and their dutch translations:

bulunan bir köye götürmek.

...naar een afgelegen dorp in het hart van de jungle.

"Anlam, madde aleminde bulunan bir şey değildir;

"Betekenis zit niet in het materiële;

50 ila 500 çalışanları bulunan şirketlere uygulanıyor.

...bedrijven met tussen de vijftig en vijfhonderd werknemers.

Bunun sebebi sabunun içinde bulunan iki yönlü moleküllerdir.

Dat komt omdat zeep van binnen 2 verschillende moleculen heeft.

Bulunan şeyler arasında şemsiyeler, ayakkabılar ve mendiller vardı.

Tussen de gevonden spullen bevonden zich paraplu's, schoenen en zakdoeken.

Gözlerinde bulunan yansıtıcı katman çok az olan ışığı kuvvetlendirir.

Een reflecterende laag in hun ogen versterkt het weinige licht dat er is.

Andorra, İspanya ve Fransa arasında bulunan küçük bir prensliktir.

Andorra is een kleine vorstendom gelegen tussen Spanje en Frankrijk.

Vay canına, burası dağın yan tarafında bulunan devasa bir mağara.

Dat is een enorme grot... ...zo de bergwand in.

Gözlerinde bulunan aynaya benzer hücreler var olan düşük ışığı kuvvetlendiriyor.

Spiegelachtige cellen in haar ogen versterken het weinige aanwezige licht.

Pediseller, uçlarında üç küçük diş bulunan uzun ve parmağa benzeyen uzantılardır.

Pedicellariae zijn lange, vingerachtige aanhangsels... ...met drie kleine tanden op het eind.

Binlerce ufak lensten oluşan gözleri ortamda bulunan en ufak ışığı bile süzer.

Zijn ogen bestaan uit duizenden kleine lensjes... ...en vangen elk beschikbaar lichtstraaltje op.

Japon bayrağı merkezde güneşi temsil eden kırmızı bir daire bulunan beyaz bir dikdörtgendir.

De Japanse vlag is een witte rechthoek met in het midden een rode cirkel die de zon voorstelt.

Halkbilimci Jonathan Young ona zarar verebilecek tek şeyin, insan tükürüğünde bulunan bir silah olduğunu söylüyor.

Volkskundige Jonathan Young zegt dat enige dat het kan schaden... ...een wapen gedoopt in menselijk speeksel is.

- Bazı insanlar evcil hayvanlar olarak nadir bulunan hayvanları beslerler.
- Bazı insanlar egzotik hayvanları evcil hayvan olarak beslerler.
- Kimileri egzotik hayvanları evcil hayvan olarak besler.
- Kimi insanlar acayip hayvanları evcil hayvan edinirler.

Enkele mensen hebben zeldzame dieren als huisdier.