Translation of "Yürüyüş" in Chinese

0.005 sec.

Examples of using "Yürüyüş" in a sentence and their chinese translations:

Yürüyüş yapmayı severim.

我喜欢散步。

Yağmur yürüyüş yapmamızı engelledi.

雨讓我們沒有辦法去散步。

Parkta bir yürüyüş yaptık.

我们在公园里散步。

Parkta bir yürüyüş yapalım.

讓我們在公園裡散步吧。

Yürüyüş için dışarı çıktı.

他出去散步。

Ben bir yürüyüş yaptım.

我去了散步。

O bir yürüyüş yapıyor.

他正在散步。

Her sabah yürüyüş yapardım.

我以前每天早上也會去散步。

Nehir boyunca bir yürüyüş yaptık.

我們沿著河散步。

İstasyon bir saatlik yürüyüş mesafesinde.

步行到車站要一小時。

İstasyon on dakikalık yürüyüş mesafesinde.

步行到車站要花十分鐘。

Babam her sabah yürüyüş yapar.

我父親每天早上去散步。

Şüphesiz, o, yürüyüş yapmayı sever.

他顯然喜歡散步。

Babam her gün yürüyüş yapar.

我父親每天散步。

Yemeklerden sonra yürüyüş yapmaktan hoşlanırım.

我喜欢饭后散步。

- Babam yürüyüş yapar.
- Babam yürüyor.

我爸爸走路。

Canım şimdi yürüyüş yapmak istiyor.

我現在想要散步。

Büyükbabam sabah erkenden yürüyüş yapmayı sever.

我的爷爷喜欢大清早的散步。

O, kahvaltıdan önce bir yürüyüş yaptı.

她吃早餐前去了散步。

O, tek başına yürüyüş yapmayı seviyor.

他喜欢独自散步。

Bir yürüyüş için zamanım bile yok.

我連去散步的時間也沒有。

Okulumuz buradan on dakikalık yürüyüş mesafesinde.

我们的学校离这儿要十分钟走路。

Parkta bir yürüyüş yapmaya ne dersiniz?

去公园散步你觉得怎么样?

Yürüyüş için dışarı çıkmaya ne dersin?

出去散步怎麼樣?

Bir yürüyüş yaptırmak için onu çıkardım.

我带他出去散了散步。

Bu öğleden sonra parkta yürüyüş yapacak.

他下午会去公园走一走。

John nehir boyunca bir yürüyüş yaptı.

約翰沿著河散步。

Babam yürüyüş yapamayacak kadar çok meşgul.

我父親太忙而無法去散步。

Bir insan ayda ilk kez yürüyüş yaptı.

那是人类第一次在月球上行走。

Akşam yemeğinden sonra yürüyüş için dışarı çıktık.

我们在吃过晚餐后出去散步了。

Okul istasyona beş dakikalık yürüyüş mesafesinde yer almaktadır.

學校坐落於距離車站步行五分鐘的地方。

Biraz yürüyüş kahvaltı için iyi bir iştah verecektir.

散散步將會給你很好的食慾吃早餐。

Bir bando cadde boyunca uygun adımlarla yürüyüş yapıyor.

一个管弦乐团沿着路前进

Benim evim istasyondan sadece beş dakikalık yürüyüş mesafesinde.

我的家離地鐵站很近,走路只要五分鐘就到了。

Güzel bir yürüyüş yapmaktan daha iyi bir şey yoktur.

没有什么比散步更好的了。

- Yağmur dinince yürüyüş yapalım.
- Yağmur durduktan sonra yürüyüşe çıkalım.

等雨停了,我们去散步吧。

- Anne ve babası onu bir yürüyüş için götürdüler.
- Onun ebeveynleri onu yürüyüşe götürdü.

他的父母帶他去散步。