Translation of "Tutan" in Arabic

0.003 sec.

Examples of using "Tutan" in a sentence and their arabic translations:

Bizi ayakta tutan kalori.

فالسعرات هي التي تؤثر علينا،

Kendi çapında bizi hayatta tutan.

يبقينا أحياء بطريقته الخاصة.

, saçını tutan adamın ellerini keser .

الرجل الذي كان يمسك شعره.

Aniden yas tutan bir anne oluyorum.

فجأةً، أصبحت الأم الثكلى.

Sol kanadı tutan zırhlı Sırp Şövalyeleri,

على اليسار، كان الفرسان الصربيون، الذين يرتدون دروعا متقدّمة، هم الوحدة الوحيدة

Bana tanı koyulduğundan beri beni bir arada tutan

شعرت كما لو أن حالة الثبات الداخلي

Çok geç saatlere kadar seni ayakta tutan nedir?

ما يجعلك تبقى مستيقظاً حتى الآن؟

Bu resimlerde görünen, ortada yas tutan bir kalp var

وكما تبين هذه الصور، فإن القلب الحزين في الوسط

Onları hayatta tutan tek şey yüksek dozda verilen antibiyotikler.

والشيء الوحيد الذي يحافظ على حياتها هو حقنها بجرعات كبيرة من المضادات الحيوية

Bizi özel ve farklı kılan ve bizi bir arada tutan şeyleri

كيف لنا أن نحافظ على ما يجعلنا متميزين،

Özellikle balıkçılar bir eklem gibi iki kabuğu bir arada tutan organları

يهتم الصيادون بشكل خاص بعضلات المحّار المُقرِّبة،

Bu kadar büyük bir aileyi bir arada tutan bağları da sağlamlaştırmak gerek.

‫كما هي فرصة جيدة لتقوية العلاقات‬ ‫التي تحفظ شمل هذه الأسرة الكبيرة.‬

Davout, Dresden'i elinde tutan 1813 seferine başladı, ancak Hamburg Rus Kazakları tarafından basıldığında

بدأ دافوت حملة عام 1813 لعقد دريسدن ، ولكن عندما هاجم القوزاق الروس

Sonraki geri çekilme sırasında Ney, Wellington'un birliklerini uzakta tutan bir dizi artçı koruma eylemiyle

خلال الانسحاب اللاحق ، أظهر Ney مرة أخرى مهاراته التكتيكية الرائعة ، حيث