Translation of "Arada" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Arada" in a sentence and their japanese translations:

Hepsi tekrar bir arada.

‎やっと全員そろった

Bu arada, kaç yaşındasınız?

- ところで、何歳ですか。
- ところで、おいくつなんですか?

O arada bir saldırganlaşır.

彼もときには厳しくなる。

Arada sırada oğluna yazar.

彼女は時々息子に手紙を書く。

Bu arada, nerede yaşıyorsun?

- ところで、君はどこに住んでいるの。
- ところで、お住まいはどちらですか。
- ところで、君はどこに住んでるの?

Bu arada, adresiniz nedir?

ところで、君の住所はどこですか。

Arada sırada seni görüyorum.

私はあなたを時々見掛ける。

O, arada balığa gitti.

彼は合間に釣りに行った。

Arada bir beni ara.

たまには電話してね。

Onu arada bir görürüm.

彼には時たま会います。

Arada bir golf oynarım.

時々ゴルフをします。

Ne yapıyorsun bu arada?

ところで、あなたの仕事は何ですか。

Arada bir üzgün hissederim.

- 私は時々悲しくなることがある。
- 私はときどき悲しく感じる。

- Bu arada, kaç çocuk gidiyor?
- Bu arada, kaç tane çocuk gidiyor?

ところで、何人の子どもが行くのですか。

Bu arada uyku hapı kullanmıyoruz.

進めている取り組みがあります

Bu arada bunu onlar başlattı."

そもそも始めたのはあっちだ」って

O, arada bir tenis oynar.

時々彼女はテニスをする。

Bu arada, o nerede oturuyor?

ところで彼は何処に住んでいますか。

Bu arada, keman çalar mısın?

- ところで、君はバイオリンを弾きますか。
- ところで、バイオリンは弾きますか。

Arada sırada birlikte alışverişe gittiler.

ときどき彼らはいっしょに買い物に出かけた。

Bu arada, o ağlamaya başladı.

そうしている間に彼女は泣き出した。

Bu arada, o uyumaya gitti.

そうしているうちに彼は眠ってしまった。

Arada bir şemsiyesini trende bırakır.

彼は時々傘を電車の中に置き忘れる。

O, arada sırada oraya gider.

彼は時々そこに出かける。

Fransızcayı arada hatalar yapmadan konuşamıyor.

彼はフランス語を話すと必ず少し間違える。

Herkes arada bir hatalar yapar.

誰でもたまには間違いをする。

Arada bir ondan haber alıyorum.

彼女からときどき便りがある。

Arada bir birlikte sinemaya giderler.

彼らは時々一緒に映画を見に行く。

Arada bir beni görmeye gelir.

- 彼は時々私に会いに来てくれる。
- 彼は時々会いに来る。

Arada bir balık tutmaya gideriz.

私たちは時々魚釣りに行く。

Bu arada, Suzuki'yi duydun mu?

時に鈴木の件について聞いたか。

Arada bir onu ziyaret ettim.

私はときどき彼を訪ねた。

O, arada bir bana yazar.

彼は時々わたしに手紙をくれる。

Bu arada, hangi dili öğrendin?

ところで君何語取ってたの?

- Bu arada, kaç taneniz günlük tutuyor?
- Bu arada, kaçınız bir günlük tutuyor?

ところであなたがたの中で何人日記をつけていますか。

Bunlarla ağzını kontrol edeceğim bu arada,

この手は口の中に入りますよー

Arada çok ince bir çizgi var.

難しいものです

Bu arada, bu akşam meşgul müsün?

ところであなたは今晩暇ですか。

Biz bu arada birkaç nehir geçtik.

わたしたちは途中いくつかの川を渡った。

Bu arada, yedek pillerin var mı?

ところで、予備の電池はあるの?

Bu arada, ne zaman oraya gideceksin?

ところで、何時にそこへ行くつもりですか。

Arada bir bizi ziyaret etmeye gelir.

彼は時々私たちを訪ねてくる。

Bu arada kaç taneniz günlükler tutuyor?

ところであなたがたの中で何人日記をつけていますか。

Arada bir ondan bir çağrı alırım.

私はときどき彼女から電話をもらう。

Arada bir her şey yanlış gider.

時にはうまくいかないことがある。

Bu arada, bu akşam boş musun?

ところであなたは今晩暇ですか。

Arada sırada artık yaşamayan annemi düşünüyorum.

私はしばしば亡くなった母のことを考える。

arada duvar varsa daha az bir mesafeye.

壁を挟むと その距離は少し短くなります

Bir arada buzulların sağlığını gözlemlemek için çalışmak,

力を合わせ 氷河の状態を見守り

Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir.

人の立場になって考えることも時には必要だよ。

Bu arada onun sarhoş olduğunu fark ettim.

とりわけ彼が酔っているのに気付いた。

Bu arada, Mary'nin işinden ayrıldığını duydun mu?

ところでメアリーが仕事をやめたことを聞きましたか。

Bu arada, son zamanlarda onu gördün mü?

ところで、最近彼に会いましたか。

Bu arada sana söyleyecek bir şeyim var.

ところで、ちょっと君に話がある。

Bu arada, kaç taneniz bir günlük tutuyor?

ところであなたがたの中で何人日記をつけていますか。

Bu arada, bu öğleden sonra boş musun?

- ところで今日の午後はお暇ですか。
- ところで午後お暇ですか。
- ところで、今日の午後お暇ですか。
- ところで、午後は空いてる?

Bu arada sana bir şey söylemek zorundayım.

ちなみに、言わなくちゃいけないことがあるんだけどさ。

Bu arada, İngilizcem kesinlikle ümit vaat etmiyor.

ちなみに私は英語がからきし駄目なんです。

Bu arada, ekonomik kriz patladı ve işimi kaybettim.

時を同じくして 景気が悪くなり 私は職を失いました

Bana tanı koyulduğundan beri beni bir arada tutan

癌と診断されてから

Bu arada, son zamanlarda ondan haber aldın mı?

ところで、最近彼から連絡はありましたか。

Bu arada, sana ödünç verdiğim paraya ne oldu?

ところで、君に貸したお金はどうなったの。

İyiyi ve kötüyü bir arada kabul etmek zorundasın.

- 苦あれば楽あり。
- 楽あれば苦あり。

- İki arada bir derede.
- Kırk katır kırk satır.

にっちもさっちもいかない。

Sen havluları ve temizlik bezlerini bir arada tutmamalısın.

雑巾とタオルを一緒くたにしてはいけない。

Arada bir dışarı çıkın ve biraz egzersiz yapın.

たまには外出て運動しなよ。

Bu arada, bu çevrede iyi bir restoran biliyor musun?

それはそうと、この辺にいい食堂を知らないかね。

Bu arada sence ölümden sonra bir şey var mı?

ところでね、死んだらそれで終わりと思う?

Şekerleme veya kafein yok bu arada, yani katılımcıların hâli perişan.

昼寝もカフェインも禁止なので 被験者には辛い状況です

- Ara sıra gelip beni görür.
- Arada bir beni görmeye gelir.

彼は時々私のうちに遊びにくる。

O iki saat içinde dönecek. Bu arada akşam yemeği hazırlayalım.

彼は2時間後に帰ってきます。その間に夕食の準備をしましょう。

- Ara sıra beraber filme gideriz.
- Arada bir birlikte sinemaya gideriz.

私たちはときどきいっしょに映画を見に行く。

Bizi özel ve farklı kılan ve bizi bir arada tutan şeyleri

私たちを特別にしているもの 区別するもの

Özellikle balıkçılar bir eklem gibi iki kabuğu bir arada tutan organları

漁師たちが特に関心があるのは 貝柱です

Bu arada ben son üyeleri, ne de onların yeni şarkılarını biliyorum.

最近のメンバーとか曲とかぜんぜん知らないな。

Bu kadar büyük bir aileyi bir arada tutan bağları da sağlamlaştırmak gerek.

‎大家族が絆を深める ‎時間でもある

- Bu arada ödevini yaptın mı?
- Aklıma gelmişken, ödevini yaptın mi?
- Söz açılmışken, ödevini yaptın mı?

ところで、あなたは宿題をしましたか。

- Biz ev sahibesine kirayı ödersek, yiyecek için hiç paramız olmayacak; aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık.
- Biz ev sahibesine kirayı ödersek, yiyecek için hiç paramız olmayacak; iki ucu boklu değnek.
- Biz ev sahibesine kirayı ödersek, yiyecek için hiç paramız olmayacak; iki arada bir derede.

家主に家賃を払えば、食物を買う金がなくなる。進退きわまったというところだ。