Translation of "Aniden" in Arabic

0.033 sec.

Examples of using "Aniden" in a sentence and their arabic translations:

Ve sonra aniden…

‫ثم فجأةً...‬

Bina aniden çöktü.

فجأة انهار المبنى.

Aniden yaşlı hissettim.

فجأة أحسست أني مسن.

Fadıl aniden öldü.

مات سامي فجأة.

Sonra aniden tersine döndü.

حيث تغير كل شيء فجأة.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

فجأة بدأ المطر بالهطول.

Adam aniden yere düştü.

سقط الرجل على الأرض.

O aniden gerçeği söyledi.

اعترَف بالحقيقة فجأةً.

Savaş aniden patlak verdi.

اِندلعت الحرب فجأة.

Ve aniden insanlara yakından tanıştığında,

وفجأة، عندما تقابل الناس بصفتهم أشخاصًا،

aniden hafıza kaybı yaşıyor gibiyiz.

فيبدو الأمر وكأننا طوّرنا فقداناً مفاجئاً للذاكرة،

aniden yırtılabilir ya da parçalanabilir.

عادةً أثناء ممارسة الرياضة مثل كُرة القدم.

Top aniden ağır çekimde göründü

فجأة بدت الكرة وكأنها تتحرك ببطء،

Aniden ulusal bir konu oldu.

أصبح الأمر فجأة قضية وطنية.

aniden yas tutan bir anne oluyorum.

فجأةً، أصبحت الأم الثكلى.

Ve de aniden evet! anını yaşadım.

وشعرتُ فورًا بلحظة استغراب.

Aniden gelen Memlük okları savaşı başlatmıştı.

فتحت السهام المفاجئة للمماليك الإشتباك

Garip bir kişi aniden kapıdan girdi.

دخل شخص غريب من الباب فجأة.

Yani aniden çok büyük bir hızlanma var

فجأة هناك تسارع هائل

Bayazid, aniden yanlardaki askerlere savaşa katılmalarını emretti.

على الفور أمر بايزيد السيباهي بالانضمام إلى القتال على الاجنحة ولكنه رأى

Devasa bir köpek balığı aniden yanına yaklaştı.

‫لم يفارق مخيلتي،‬ ‫إذ سمكة قرش ضخمة تقترب منها فجأةً.‬

Tom'un atı aniden yükseldi ve onu attı.

شبَ حصان توم فجأة و القاه ارضاً.

Mary odaya girdiğinde Jack aniden konuşmayı kesti.

توقف جاك فجأة عن الكلام عندما دخلت ماري إلى الغرفة.

Paris'teki herkes aniden bir kraliyetçiydi, bir kez daha.

كان الجميع في باريس فجأة ملكيين ، مرة أخرى.

Aniden, tüm bu uzman tavsiyelerinin ucundaki kişi ben oldum.

فجأة، أصبحت الشخص الذي يحتاج نصائح الخبراء.

Halatın aniden kopması. O zaman bu bir ölüm düşüşü olur!

‫وفجأة تقطع الحبل.‬ ‫ستكون هذه هي سقطة الموت.‬

Aniden açılmış bir kalp uyanık, canlı ve aksiyonu ister durumdadır.

‫هو التجدد ، مثل الطبيعة ،‬

Köylü Lakchmamma değerli keçisi aniden koşmaya başladığında Karnataka'daki bir tarlada çalışıyordu.

‫كانت القروية "لاكشماما" تعمل في حقل‬ ‫في ولاية "كارناتاكا"‬ ‫عندما اختفى ماعزها الثمين فجأة.‬

O zaman o gülen yüzün aniden çatık kaşlı bir yüz olduğunu hatırlar gibi oluruz.

فحينها سنبدأ فجأة بتذكر أنه كان وجهًا عابسًا.