Translation of "Kara" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Kara" in a sentence and their arabic translations:

Yağmur kara dönüştü.

أصبح المطر ثلجاً.

Onların yüzünü kara çıkarmıştım,

شعرت كأنني خذلتهم

O bir kara delik.

انه ثقب الاسود.

Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.

‫يمكنني رسمها في الجليد،‬ ‫بحيث تكون مرئية لمروحية في الجو.‬

Kara geceler işlerini biraz daha kolaylaştıracaktır.

‫يُفترض أن تسهّل الليالي الظلماء الأمور.‬

Babam kara yolları idaresinde çalışmaya başlamış.

بدأ أبي بالعمل لدى خدمة السكك الحديدية العامة.

üstelik bir kömür kadar kara aslında

وهو في الواقع أسود مثل الفحم

şimdi dünya üzerindeki kara parçası bütündü

الآن كانت قطعة الأرض على الأرض كاملة

Peki kara böcekli suşisi olan restoran?

والمطعم الذي يقدم صرصور السوشي؟

kara ve deniz harekatlarının koordinatlarının verilmesiydi.

كان التنسيق بين العمليات البرية والبحرية.

Gidiyor, kara tahtanın başında halkını bilgilendirmeye çalışıyor.

يقف أمام السبورة السوداء ليعلم شعبه.

Kara tahtanın başına geçmiş ‘Ali ata bak’ yazıyor.

وقف أمام السبورة السوداء، يكتب "انظر للحصان يا علي".

Ne karanlıkta yat ne de kara düş gör

لا تكمن في الظلام ولا الحلم الأسود

- Benim yüzümü kara çıkarma.
- Beni hayal kırıklığına uğratma.

لا تتخلى علي.

Teknoloji, birer kara kutu olan zihinlerimize yeni pencereler açtı.

لقد فتحت التكنولوجيا نوافذ جديدة في عقولنا، أي صندوقنا الأسود.

Daha yoğun olan kara ulaşmak için biraz kazmama rağmen,

‫حتى عندما أحفر قليلاً في هذا،‬ ‫على أمل الوصول لجليد مضغوط أكثر،‬

Toprak, sadece kara parçasının yüzeyini kaplayan ince bir örtü

التربة هي الطبقة الرقيقة التي تغطي سطح الأرض،

Kara ve buza karşı çekiyor ve bu da beni tutacaktır.

‫إنه يشد مقابل كل هذا‬ ‫الجليد والثلج وسيحملني.‬

Dişi aslan, Yeni Ay'ın kara gecelerinin getirdiği avantajı yakında kaybedecek.

‫قريبًا، ستخسر اللبؤة الأفضلية‬ ‫التي وفّرتها لها الليالي الظلماء.‬

Dünya'nın en büyük kara memelisi şehrin tam göbeğinden geçip gidiyor.

‫أكبر ثدييات اليابسة تخترق وسط مدينة.‬

Şu an pek çok insan beyni bir kara kutu gibi düşünüyor,

الآن يرى معظم الناس الدماغ كصندوق أسود،

Yağmur ormanlarında diğer kara parçalarına oranla daha fazla yeni türe rastlanmaktadır.

‫تُكتشف فصائل جديدة في الأدغال‬ ‫أكثر من أي بقعة أخرى على الأرض.‬

Bu kara ayılar, kış uykusuna yatmadan hemen önce kendilerini şehre atıyor.

‫قبل بياتها الشتوي،‬ ‫تقصد هذه الدببة السوداء وسط المدينة.‬

Karbon ayrılması olarak bildiğimiz bir işlem ile kara parçaları ve denizler

تُصرف حالياً إلى البحر والأرض

- Kimin konuştuğuna bak.
- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Konuşana bak hele.
- Diyene de bakın.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.

انظر إلى من يتكلم.

Dişi, Ay küçülmeye devam ederken... ...en kara gecelerden en iyi şekilde faydalanmalı.

‫باستمرار خفوت ضوء القمر،‬ ‫عليها الاستفادة إلى أقصى قدر‬ ‫من أحلك الليالي.‬

Vampir yarasalar en çok en kara gecelerde harekete geçer. Karanlıkta kan peşindedirler.

‫تبلغ الخفافيش مصاصة الدماء أوج نشاطها‬ ‫في أحلك الليالي.‬ ‫تسعى إلى امتصاص الدماء في الظلام.‬

Ve yönettiği için ödemedi. Asmaa aynı zamanda, kurduğu Kara Para Aklamayı Önleme

الاستحواذ على عددٍ من مؤسسات رامي الخيرية عبر لجنة مكافحة

- Gerçek dost kara günde belli olur.
- İhtiyacın olduğunda yanında olan dost gerçek dosttur.

- الصديق وقت الضيق.
- الصديقُ وقتَ الضيقِ.

Kara delikler ve solucan delikleri bunların kısa yolu gibi bir şey yani kısa yol sekmesi gibi yine

الثقوب السوداء والفتحات الدودية تشبه اختصاراتها ، كعلامة تبويب اختصار مرة أخرى