Translation of "Aslında" in Chinese

0.010 sec.

Examples of using "Aslında" in a sentence and their chinese translations:

Aslında Amerika'da bulunmadı.

- 他還沒有真正去過美國。
- 其实他没去过美国。

Aslında o gerçek.

这倒是事实。

Aslında, oldukça sıkıcıydı.

实际上,我非常无聊。

Ben aslında Çinliyim.

我来自中国

Aslında bir zaman sorunu.

它本質上是一個時間的問題。

O, aslında müdür değildir.

事实上他并不是主管。

O, aslında yönetici değil.

事实上他并不是主管。

Aslında onu hiç bilmiyordum.

我实际并不知道。

Aslında sınava bile girmedi.

实际上他根本没有去考试。

Ben aslında onu söylemedim.

我其實沒那麼說。

Aslında oldukça iyi yapıyorum.

我其實做得很好。

Aslında seninle aynı fikirdeyim.

我确实同意你。

Aslında oğlan bunu yapacaktı.

這個男孩實際上是要去做。

Aslında fark etmedim bile.

我真的根本沒注意到。

Aslında odanın hiçbir mobilyası yoktu.

本来这间房间里没有家具。

Tom aslında ne olduğunu görmedi.

湯姆沒有真正看見發生了甚麼。

Aslında, ben bir şey önermiyorum.

實際上,我沒有建議甚麼。

Aslında, o da onu seviyordu.

其实,他也爱着她。

Uçan sürüngenler aslında dinozor değildi.

翼龙并非真正的恐龙。

Genç görünüyor ama aslında kırkın üzerinde.

- 她看上去很年轻,实际上已经超过40岁。
- 她看起来是年轻的,但实际上她四十多岁了。

Bu aslında o kadar zor değil.

實際上沒有那麼難。

Bu belge aslında Tom tarafından yazıldı.

這文件其實是湯姆寫的。

Tom'un aşçılığı aslında çok kötü değildi.

湯姆的廚藝其實不那麼糟糕。

Senin gördüğün adam aslında bir kadın.

实际上你看到那个男人是女的。

Benim ahşap yatağım aslında oldukça ağır.

我的木床实在很笨重。

Aslında, internetin sayısız, çeşitli kullanım alanları vardır.

实际上,网络的作用有着无数的多种多样的。

Gerçekten ondan hoşlanmıyorum, aslında, ondan nefret ediyorum.

我不太喜欢他,其实我讨厌他。

Aslında gördüğün o erkek çocuğu bir kızdı.

实际上你看到那个男人是女的。

Ve aslında bu projenin herkese ihtiyacı var.

事实上,这个项目需要大家。

Şu üzümler tatlı görünüyor ama aslında onlar ekşiler.

那些葡萄看起來很甜,但其實是酸的。

Bu üzümler hoş görünüyor fakat, aslında tadı buruk.

那些葡萄看起來很甜,但其實是酸的。

Problemi aslında onun olmasını inandığımdan daha kolay buluyorum.

我发现问题比我原以为的容易。

Ondan çok hoşlanmıyorum, ben aslında ondan nefret ediyorum,

我不太喜欢他,其实我讨厌他。

O ürkek görünüyor, ama o aslında iradeli bir kişidir.

她看起來可能有點畏首畏尾的,但她的意志其實十分堅強。

Biz aslında yarın plaja gitmeye niyetliydik ama yağmur bekleniyor.

我们本来准备明天去海边的,但是预计明天有雨。

- Tom gerçekten onu söyledi mi?
- Tom aslında onu mu söyledi?

汤姆真的那么说了吗?

Çünkü aslında ABD'de bir işsizlik sistemi yok; 53 tane var.

那是因为美国没有一个统一的失业救济申请系统——它有53个。

Xiaoming Wang, Amerika'ya hiç gitmedi. Aslında önümüzdeki yıl gitmek istiyor.

王小明还没有去过美国,他很想明年去.

Dürüst olmak gerekirse, dışarı gitmek yerine aslında evde kalmak istedim.

老實說,我其實想留在家中,不想出外的。

" Dünyanın çevresinin iyiliği için söylüyorum," ama aslında o "Dünya üzerinde yaşayan insanların iyiliği için. "

我說是「為了地球的環境」,但其實是「為了住在地球上的人類」。